Önceki gün bu köşede kaçak ve sahte içkiden ölümlerle ilgili yazımda 13 olan ölüm sayısı dün itibariyle 44’e yükseldi.

Kırıkkale ve İzmir’den gelen ölüm haberlerinin üzerine önceki gün Mersin, İstanbul, Muğla ve Aydın'dan dün ise Trabzon ve Zonguldak'tan zehirlenme haberleri geldi. Son verilere göre sekiz şehirde 44 kişi sahte içki yüzünden can verdi.

Çoğu yoğun bakım olmak üzere 35 kişinin tedavisi sürüyor.

Umuyoruz bunlar arasından can kaybı haberi gelmez, ya da yeni vakalar olmaz.

9 Ekim günü geldi ilk haberler.

Dün bu satırların yazıldığı an itibariyle 44 kişi sahte ve kaçak içkiden dolayı aramızdan ayrıldı.

Ekim 2018'den geçen haftaya kadar 32 kişinin hayatını kaybettiğini düşünürsek, Türkiye'de iki yılda kaybedilen insan sayısına, acı bir şekilde beş günde ulaşılarak çok üstüne bile geçti.

Bu toplumsal bir sorun değil de nedir?

 

***

5-6 günde 44 can kaybı olunca yaygın medyanın da gündemine oturdu.

Genelde yorumlar, Türkiye’de alkollü içkilerden alınan verginin aşırı yüksek olmasının bu tür ölümlere neden olduğu şeklindeydi.

Bilindiği üzere alkollü içkilerden yüzde 70-80’e yakın vergi alınıyor.

Aynı şekilde sigaradan da yüksek vergi alınıyor.

Türkiye nüfusunun yarıdan fazlasının sigara ve alkollü içki kullandığını düşünürsek, bu soruna bir çare bulmak gerekiyor.

Burada sigara ya da alkollü içkiyi teşvik etmek gibi bir düşüncemiz olamaz, bu insanların kendi iradesine bağlı bir durumdu.

Kullanan kadar kullanmayan da var.

Bir de işin ekonomik yönü var.

Vergiler yüksek olunca insanlar kendi sigaralarını ve içkilerini kendileri yapmaya başladı. Hal böyle olunca devlet de önemli bir gelir kaybına uğradı.

Bu konularda çeşitli denetimler yapılıyor ama insanlar yine imalata devam ediyor.

Ya da merdiven altı imalatları satın alarak sağlıklarını ve hayatlarını tehlikeye atıyor.

 

***

Kimya Mühendisleri Odası Eskişehir Bölge Temsilciliği Başkanı Kenan Çalışır da dün bir açıklama yaparak konunu teknik yönünü ele aldı.

Çalışır, son günlerde Kırıkkale, İzmir, Mersin, İstanbul, Trabzon gibi illerde  sahte alkol kullanımından dolayı çok sayıda vatandaş hayatını kaybettiğini,

metil alkolün endüstriyel bir ürün olduğunu belirterek, "Ölüme ve nörolojik hasara yol açan içki zehirlenmeleri son 10 yılda sık yaşanan bir toplumsal sorun haline gelmiştir. Salgın döneminde kullanımına sıkça alıştığımız daha çok yüzey temizleyici olarak kullanılan, etil alkol içerikli olanların dışında 8 farklı kimyasal içerikli çeşidi olan dezenfektana aroma karıştırılarak alkollü içki üretilmeye çalışılmıştır. Bu eylem maalesef ölümlere ve birçok kişinin zehirlenmesine neden olmuştur. Olayın nedenleri araştırılmaktadır. Ancak, alkollü içeceklerin üretimi, tüketimi ve fiyatlandırılması ile ilgili mevcut durum ciddi olarak gözden geçirilmelidir. Sahte içki üretimi ve kullanımı ile yurttaşlarımıza, çevreye ve ülke ekonomisine ciddi olarak zarar verilmektedir. Metil alkol endüstriyel kullanımı olan bir üründür. Gıda maddelerinin üretiminde girdi olarak kullanılması kesinlikle yasaktır ve kullanılamaz. Metil alkol ile üretilmiş bir içkiyi tüketen kişinin bunun farkına varması neredeyse imkânsızdır" dedi.

Evet bu durum, toplumsal bir sorun olarak karşımızda duruyor.