Türkiye’nin birçok köyünde halk, suyun arındırıcı gücüne inanarak çeşitli ritüeller yapmaya devam ediyor. “Suya dilek bırakma” bunların en yaygını. İnsanlar dileklerini küçük kağıtlara yazıp dereye veya pınara bırakıyor. Bazı bölgelerde, hastalıklardan korunmak için suya taş atma ya da kaynak suyuyla beden yıkama geleneği sürdürülüyor.
Halk bilimi uzmanları, bu ritüellerin kökeninin çok eski çağlara dayandığını söylüyor. Su, antik medeniyetlerde daima “arınma” ve “yeniden doğuş” sembolü olarak kabul edilmiş.
Günümüzde bu gelenekler turistik bir çekim unsuru da haline geldi. Kapadokya, Şanlıurfa ve Ege’de bazı kutsal sayılan su kaynaklarına hem turistler hem de yerel halk ziyaretlerde bulunuyor. Bazıları bunu dini inançla bağdaştırırken, bazıları da kültürel bir ritüel olarak görmeye devam ediyor.