Eskişehir Tabip Odası Başkanı Akif Aladağ, “Maalesef Gürlife Hastanesi yönetimi hastanenin kapatılması yönünde karar almak zorunda bırakılmıştır.1 yıl önce işletmeye açılan hastane, SGK anlaşması için başvurmasına rağmen, geçen süre zarfında anlaşma yapılmamış, bunun gerekçesi de söylenmemiştir. Yasaların özel kurumlarla anlaşma yetkisini keyfiyete bırakması mağduriyet yaratmıştır. SGK anlaşması olamayan bir özel hastanenin ayakta kalması günümüz koşullarında neredeyse imkansızdır” dedi. Eskişehir’de özellikle yoğun bakım konusunda Gürlife Hastanesine ihtiyacın olduğunu belirten Aladağ, “Şehrimizde yoğun bakım ve prematüre yoğun bakım sıkıntısı olduğu, özellikle solunum cihazı olmadığı ve bu nedenle birçok hastanın çevre illere sevk edildiği bilinmesine rağmen, 54 yoğun bakım yatağı ve çok değerli yoğun bakım uzmanı hekimlerin olduğu bu hastane ile anlaşma yapmamak akıl almaz bir durumdur” diye konuştu.
CHP Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer de, “Bir işyerinin kapanmak zorunda kalması, bu işyerinin bir sağlık merkezi olması gerçekten son derece önemli. Kurulu bir sistem var, bir hastane var. Bu hastaneye yapılan çok büyük bir yatırım ar. Çalışan 500 personel var. Keyfiyete bağlı olarak gerekçesi olarak 1 yıldan beri hekimi olan, her türlü donanımı eksiksiz olan, Sağlık Bakanlığı denetiminde 94 puan alan A sınıfı hastanenin kapatılması ülke ekonomisi için de zararlıdır. Bu şehirde yaşayan siyasileri, SGK’yı görevini yapmaya davet ediyoruz” dedi.
SİYAH ÇELENK BIRAKILDI
Daha sonra SGK binası önüne gelen sağlık çalışanları burada da açıklama yaptı.
Dr. Muharrem Şenel’in okuduğu açıklamada, SGK eleştirildi.
Şenel, “ Türkiye’de bir özel hastanenin SGK ile anlaşması yoksa, yani sosyal sigortalı, Bağ-Kur’lu, Emekli Sandığı mensubu çalışan ve emeklileri ile ailelerine bakamıyorsa ayakta kalma şansı yoktur. Özel Gürlife Hastanesi geçen yıl Haziran ayında, tam 11,5 ay önce SGK’ya SGK anlaşması için başvurmuş olup, şu ana kadar da bu başvuru neticelendirilmemiş, imzalanmamıştır. Bunun doğal ve beklenen bir sonucu olarak, işveren taahhütlerini yerine getirmekte ilerleyen ve uzayan süreçle paralel olarak zorlanmaya başlamış, durum toplu işten çıkarmaya kadar gelmiştir” şeklinde konuştu. (HM)