Geçtiğimiz 17 Nisan’da 81. yılı kutlandı Köy Enstitülerinin kuruluşunun.

Eskişehir’de de çeşitli etkinlikler yapıldı.

Köy Enstitüsü mezunlarından artık çok az kaldı, kalanların da yaşları hayli ilerlemiş durumda.

Geçmiş yıllarda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, her 17 Nisan’da Eskişehir’den ve diğer illerden Köy Enstitüsü mezunlarını Eskişehir’de bir araya getirirdi.

Şimdi artık hem mezunların yaşlarının hayli ilerlemiş olmadı, sağlık durumları ve pandemi nedeniyle böyle bir etkinlik yapılamıyor.

 

***

Köy Enstitüleri Türk eğitim hayatında önemli bir devrimdi.

Maalesef 1954 yılında siyasi nedenlerle kapatıldı.

Eğer kapatılmasaydı ve geliştirilerek devam etseydi, Türkiye bugün asla bu durumda olmazdı.

Kapatıldığı 1954 yılına kadar Köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15 bin 943 erkek toplam 17 bin 251 köy öğretmeni yetişmişti. Fakir Baykurt, Ümit Kaftancıoğlu, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Hatun Birsen Başaran, Ali Dündar, Mehmet Uslu ve Dursun Akçam gibi önde gelen yazarlar ve düşünürler bu okullarda yetişmişlerdir.

Aşağıdaki paylaşım Köy Enstitülerinin neler yapabildiğini ne güzel anlatmış.

 

***

 

UÇAKTAKİ SÜPER ADAM

Bir Amerikan uçağı, İstanbul-New York seferini yapıyordu...

Bir süre sonra ışıklar sönünce, yolcularda panik başladı...

Ardından anons duyuldu:

-İçinizde elektrikten anlayan var mı?

Herkes birbirine bakarken, yaşlı bir yolcu parmağını kaldırdı ve davet üzerine makine dairesine girdi...

Ve bir süre sonra da ışıklar yandı!

Yaşlı yolcu, eli yüzü siyahlar içinde; alkışlarla karşılanarak, lavaboya gidip temizlendi ve sessizce yerine oturdu...

Uçak Atlantik ortalarındayken, pilotun konuşması duyuldu:

-Sayın yolcular, motorlarımızdan biri bozuldu. Sakın panik yapmayın. Ben sizi diğer motorla, Amerika’ya ulaştırırım. Eğer içinizde motordan anlayan biri varsa, buraya rica edeceğim.

Yolcular arasından yine sadece yaşlı olan adam elini kaldırıp göreve koştu. Bir süre sonra motorun tamiri bitmiş, bizimki yüzü gözü karalar içinde ve alkışlar arasında, lavaboda temizlenip, mahcup mahcup yerine oturdu.

Amerika’ya kısa süre kala, hosteslerin koşuşturması dikkat çekti ve bu kez bir hostesin heyecanlı sesi duyuldu:

-Sayın yolcularımız !.

- Bir yolcumuz aniden sancılandı. Bebeği olacak. İçinizde doğumdan anlayan kimse varsa, lütfen acil olarak buraya gelsin.

Çeşitli milletlerden yolcular birbirine bakarken, yine bizim ihtiyar yerinden kalkarak hostesler bölümüne yürüdü...

Kısa süre sonra da, bir bebek ağlaması duyuldu ve hostesin kucağındaki erkek ufaklık, dünyaya ilk bakışlarını gönderiyordu.

Tabii olağanüstü yaşlı yolcu, sürekli alkışlarla yine sakince yerine oturdu...

Ancak, çeşitli ülkelerden oluşan tüm yolcular, meraklarını yenememişlerdi...

Bu adam kimdi?

Sonunda dayanamayıp, özür dileyerek; uyruğunu ve mesleğini sordular.

Yaşlı yolcu, bu soruyu sakince yanıtladı.

TÜRK'üm ve KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU EMEKLİ BİR ÖĞRETMENİM...