Çocuklarda kötü ağız alışkanlıkları olarak tanımlanan parmak emme, tırnak yeme gibi bazı davranışların, çocukluk dönemine kadar hiç görülmemiş dahi olsa; çocukların ebeveynlerinden ilk defa ayrıldıkları ve yeni bir ortama adapte olmaya çalıştıkları dönemlerde ortaya çıkabileceğine vurgu yapan Nurgül Demir “Kendiliğinden başlayabileceği gibi tanıştıkları arkadaşlarında görmeleri de tetikleyici olabilir.” diye konuştu. Kötü ağız alışkanlıklarının oluşturabileceği durumlardan bahseden Demir “Dişler ve dişlerin dizildiği çene kemiklerine sürekli bir kuvvet uygulanmasına sebep olur. Dişlere ve çenelere iletilen bu kuvvetin sıklığı, süresi ve yoğunluğu dişler ve çenelerde oluşabilecek hasarın boyutu için belirleyici rol oynar. Dişlerin fazla önde konumlanması, ‘openbite’ dediğimiz ön ve arka dişlerin arasında çeneler kapandıktan sonra açıklık kalması, çenelerde oluşabilecek gelişim bozukluğunun bir sonucu olarak alt ve üst yüz oranlarının değişmesi çocuklardaki kötü ağız alışkanlıklarından kaynaklanabilecek problemlerden bazılarıdır. Dişler ve çenelere uygulanan kuvvetin süresi ve sıklığı, uygulanan kuvvetin büyüklüğünden çok daha büyük bir risk faktörü olarak karşımıza çıkar.” dedi.
Ağızda Yemek Tutma Çürük Riskini Artırıyor
“Okul dönemindeki çocuklar için, ağız ve diş sağlığını etkileyebilecek bir diğer risk faktörü ise ağızda yemek tutma-bekletme alışkanlığıdır. Halihazırda yeme bozukluğu olan çocuklarda bu alışkanlık artarak devam edebileceği gibi, okul ortamıyla yeni tanışan çocuklarda ilk kez de karşımıza çıkabilir.” ifadelerini kullanan Nurgül Demir “Alışkanlık mümkün olan en kısa sürede bıraktırılmalı, bu çocukların beslenme programları çürük yapıcı gıdalardan uzak olarak düzenlenmeli ve ağız hijyeni alışkanlıklarının aksatılmamasına özen gösterilmelidir. Ağızda yemek tutma alışkanlığı olan çocuklarda, uzun süre ağızda kalan yiyecekler, diş yüzeylerinde asit üretimini arttırarak diş çürüklerinin oluşumu hızlandırabilir, mevcut diş çürüklerinin ise hızlı ilerlemesine sebebiyet verebilir. Ağzında yemek tutma alışkanlığı olan ve diş çürüklerinin dişlerin birden fazla yüzeyini etkilediği belirlenen çürük riski yüksek çocuklarda, zirkonyum veya paslanmaz çelik pediatrik kaplamalar gibi ileri seviye tedavi planlamaları gerekli olabilir.” açıklamasında bulundu.
Erken Önlemle Gelecekteki Sorunlar Engellenebilir
Kötü alışkanlıkların erken dönemde fark edilerek, önüne geçilebileceğini aktaran Nurgül Demir, ileride gerekli olabilecek birçok kompleksin tedavi ihtiyacını ortadan kaldırabileceğini aktardı. Evde ebeveynlerin, okul ve kreşlerde ise eğitimcilerin bu konuya özen göstermesinin önemine dikkat çeken Demir “Çocukların bakteriyel ve viral birçok enfeksiyona karşı genel sağlıklarının korunmasının yanında, ağız ve diş sağlıklarının da idame ettirilebilmesinde önemli rol oynar. Çocukların bu konuda farkındalıklarının arttırılması, gerekli durumlarda bir uzman desteği alınması şarttır.” diyerek ebeveynlere özel 5 önemli uyarıda bulundu.
1-Çocuklarda kötü ağız alışkanlıklarının erken tespiti ve önüne geçilebilmesinde, en önemli rolü ebeveynlerin farkındalığı ve duruma hakimiyeti oynar.
2-Çocuklarda kötü ağız alışkanlıklarının bıraktırılması ve diş, çeneler üzerine olan etkilerinin erken teşhisi, uzun dönemde karşılaşılabilecek sorunları engelleyebilmemiz için önemlidir.
3-Çocuklarda ilerleyen yaşlara taşınan kötü ağız alışkanlıklarının ve zamanında önlemi alınmayan diğer problemlerin sebep olduğu, dişsel çapraşıklık ve çenelerdeki yapısal bozulmalar için bir tedavi uygulansa dahi tedavinin geri dönme riski olabilir.
4-Ağızda yemek tutma alışkanlığı çocuklarda, diş çürüklerinin oluşması riskinin artacağı göz önünde bulundurulmalı, çürük yapıcı gıdalardan uzak bir beslenme programı ile, diş fırçalama alışkanlıkları mutlaka ebeveyn kontrolünde devam etmelidir.
5-Çocukların süt dişlerinin tamamlandığı, ortalama 36 aylık dönemde, dişlerin ve çenelerin ideal büyüme ve gelişim paternleri doğrultusunda değerlendirilmesi için, çocuk diş hekimi muayenesi şarttır. Kötü ağız alışkanlığı olan çocuklarda ise, ideal kontrol aralıkları 3 ayı geçmemelidir.