Söz konusu elim olay hakkında savcılık makamı tarafından titiz bir soruşturma yürütüldüğünü aktaran Bilen, “Buna rağmen, hadisenin hâlâ yeme-içme sektörü ekseninde linç edercesine gündemde tutulması kabul edilemez bir yaklaşımdır. Mağdurların konakladıkları tesiste yapılan ilaçlama veya başka bir etkenden kaynaklanmış olabileceği ihtimali kamuoyunda tartışılmaktadır” şeklinde konuştu. Bilen, “Yaygın medya organlarında konuya vakıf olmayan kişiler tarafından sektörümüzü töhmet altında bırakacak açıklamaların yapılması bizleri derinden rencide etmektedir. Ayrıca bu haksız ithamlar, mevcut ekonomik koşullarda sektörümüzde ciddi iş kayıplarına yol açmaktadır. Bu üzücü hadisenin tüm yeme-içme sektörüne mal edilmesi kesinlikle doğru değildir ve asla kabul edilemez” dedi.
‘SIKI DENETİM GERÇEKLEŞTİRİLİYOR’
Yeme içme sektöründe düzenli ve sıkı denetimlerin gerçekleştirildiğini belirten Bilen, “Yeme-içme sektörü; düzenli numune verme zorunluluğu, Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri tarafından yürütülen sıkı denetim süreçleri ve yüksek hijyen standartları çerçevesinde faaliyet göstermektedir. Kurallara uymayan bazı işletmeler olsa dahi, bu olumsuz örnekler tespit edildiği anda gerekli yaptırımlar uygulanmakta ve bu işletmeler hızla sektör dışına çıkarılmaktadır. Ayrıca tüm işletmelerde bulunan QR karekod uygulaması sayesinde vatandaşlarımız, şüphe duydukları işletmeleri anında ilgili kurumlara bildirme imkânına sahiptir. Tüketicilerimizin nereden ve ne yediklerine dikkat etmeleri, güvenilir ve bilinir işletmeleri tercih etmeleri büyük önem taşımaktadır. Çünkü işini hakkıyla yapan, hijyen ve kalite standartlarına titizlikle uyan binlerce işletme; birkaç kötü örnek üzerinden haksız biçimde hedef gösterilmekte ve milyonlarca kişiye istihdam sağlayan dev bir sektör bu söylemlerden zarar görmektedir. Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu bünyesinde Eskişehir Lokantacılar ve Kasaplar Odası olarak bizler; sektörümüzün gelişmesi, hizmet kalitesinin artırılması, denetim süreçlerinin etkin şekilde sürdürülmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Bu süreçte tüm üyelerimizin de azami hassasiyet göstermesi büyük önem taşımaktadır. Personel hijyeni ve eğitimlerinin aksatılmaması, ruhsata aykırı faaliyet gösteren veya “merdiven altı” tabir edilen üretimden uzak durulması hem halk sağlığı hem de sektörümüzün itibarı açısından hayati bir gerekliliktir. Yaşanan bu olayın oluşturduğu olumsuz algının giderilebilmesi için; halkımıza güven veren, sağlıklı ve kaliteli hizmet sunma hedefimiz doğrultusunda daha fazla çaba göstermeyi sürdürmeliyiz” diye konuştu.
