Kahraman Silah ve Mesai Arkadaşlarım,
Cumhuriyetimizin kurucusu, Ebedî Başkomutanımız ve büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 87’nci yıl dönümünde saygı, minnet ve özlemle anıyoruz.
Bin yıldır bizlere vatan olan bu toprakları bölme planlarının yapıldığı, asil milletimize esaret zincirinin vurulmak istendiği bir dönemde Atatürk; “Ya istiklâl ya ölüm!” diyerek başlattığı Millî Mücadele’yi büyük bir inanç, kararlılık ve fedakârlıkla zafere taşımıştır.
Onun önderliğinde kazanılan bu destansı zafer ve ardından kurulan Cumhuriyet, tarihimizin dönüm noktalarından biri olmuştur.
İlkeleri, düşünceleri ve yaptıklarıyla her daim yüreğimizde yaşayan Atatürk; askerî dehası, vizyoner devlet anlayışı, milletine olan sevgisi ve sarsılmaz inancıyla tüm dünyanın takdir ettiği bir lider olarak tarihe geçmiştir.
Aziz Atatürk’ün bizlere bıraktığı en büyük miras, Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Bizler de Cumhuriyetimize sahip çıkarak, Atatürk’ün ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıma vizyonunu gerçekleştirmek için “Türkiye Yüzyılı” hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz.
Esasen Atatürk’ü anmak, hatırasına saygı duymakla sınırlı değildir. Onu anlamak, aklın ve bilimin rehberliğinde hayatımıza yön vererek düşünmeye, sorgulamaya ve ülkemiz için daha çok üretmeye devam etmektir.
Bu duygu ve düşüncelerle, Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, vatan ve millet uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor; hayatta olan gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygılarımı sunuyorum.
Aziz Atatürk! Vatan sana minnettardır! Ruhun şad olsun!