Odunpazarı İlçesi Sultandere Mahallesi’nde 30 yıldır atıl durumda bulunan alan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın projesi ile İl Millî Eğitim Müdürlüğünce Sultandere Köy Yaşam Merkezi’ne dönüştürüldü. Dönüştürülen alanda anaokulu eğitimi alan çocukların yanı sıra miniklerin velilerine de çeşitli alanlarda eğitim veriliyor. Eğitim sonunda verilen sertifika ile iş yeri açma yetkisi alabilecek olan yetişkinler, etkinliklerle günlerini verimli geçirerek sosyalleşmenin keyfini yaşıyor. Eskişehir genelinde Tepebaşı, Odunpazarı, Sarıcakaya, Mahmudiye, Günyüzü, Sivrihisar, İnönü, Seyitgazi olmak üzere 8 ilçede 12 “Köy Yaşam Merkezi” 43 öğretmen, 38 derslik ile 250 vatandaşa eğitim veriliyor.

“Çocuklar deneyimleyerek, gözlemleyerek doğayı tanıyorlar”
Köy Yaşam Merkezi’nde okul öncesi öğretmenliği yapan Manolya Diken, okulda verilen eğitimle çocuklara neler kattığı hakkında konuştu. Diken, anneleriyle aynı okulda eğitim almanın çocuklara faydası ile ilgili olarak, “Şimdi günümüzdeki doğa yoksunu çocuklar için burası gerçekten çok kıymetli bizim için. Tanıyamadığımız şeyi koruyamayız. Burada çocuklar doğayla birlikte olarak, deneyimleyerek, gözlemleyerek doğayı tanıyorlar. Bu bizim için çok kıymetli. Aynı zamanda aileleriyle birlikteler. Biz burada çalışmalar yaparken diğer sınıfımızda da aileleri eğitim alıyor. Çocuk psikolojisi, el sanatları ve zarafet dersleri alıyorlar. Okulun sadece çocuklara ait olduğunu sanıyorlar. Okula sadece öğrencilerin geleceğini düşünüyorlar. Çocuklar da 'annemiz babamızla mı öğreneceğiz' diyorlar. Babalar da buraya gelecekler. Aile eğitimi derslerinde zaten destek veriyorlar katılım konusunda. Annelerinin de öğrenci olması, sınıfta olmasını çok garipsediler. Anneleri 'ben de yan sınıftayım' dediğinde 'nasıl yani, ne yapıyorsunuz' orada diyorlar. Sırayla gidip geldiler, gördüler neler yaptıklarını” diyerek altını çizdi.

“Mahallelere bir yaşam kattı, enerji kattı, heyecan kattı”
Sultandere Köy Yaşam Merkezi‘nde incelemelerde bulunan Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, yapılan etkinliklerle alakalı hem çocuk hem de yetişkin öğrencilerle sohbet etti. Merkezdeki incelemelerinin ardından konuşan Müdür Pervin Töre, “Milli Eğitim Bakanlığı'mız bu sene birçok ilke imza attı. Bu sene ilk başlattığımız ve eylül ayında eğitim öğretime açtığımız Köy Yaşam Merkezleri ilk kez yapılanmıştır. Burası 30 yıldır kapalı olan bir köy okulumuzdu. Burası anaokulu sınıfı ve ailelerimizin yararlanacağı Hayat Boyu Genel Müdürlüğü'müzün koordinesinde olan Halk Eğitim Merkezi'miz aracılığıyla aşçılık kursları, el işleri kursları, Kur'an okuma kursları ve daha sayabileceğim birçok kurslardan köy halkının yararlandığı bir merkez haline getirilmiştir. 8 ilçede 12 okulumuzu bu şekilde köy yaşam merkezi olarak yapılandırdık. Bu konuda bakanımız işlerin takibiyle birebir ilgilenerek motivasyonumuzu arttırdı. Tüm merkezler, bu şekilde açtığımız mahallelere bir yaşam kattı, enerji kattı, heyecan kattı. Çocuklarla birlikte ailelerin birlikte oluşu, onlara farklı bir mutluluk kaynağı oldu. 250 öğrencimiz eğitim öğretim görmektedir ve 45 öğretmenimiz görevlidir. Öğretmenlerimiz gayet idealist ve bu işi gönüllülük ilkesiyle yapan çok değerli öğretmenlerimizdir. Onlarla birlikte bu heyecanı hayat boyu öğrenme merkezlerimizle birlikte gerçekleştiriyoruz” dedi.

"Eğlenerek öğrenebiliyorlar"
Merkezde eğitim veren matematik öğretmeni Nur Sema Yüksel, farklı öğretme metotları hakkında şöyle konuştu;
“Bu sene matematik seferberliği çerçevesinde köy yaşam merkezimizde matematik atölyesi açıldı. Bu sayede ana sınıfı öğrencilerimiz, ilkokul öğrencilerimiz severek geliyorlar. Burada doğa ve matematik iç içe, onlara örneklerini gösterebiliyoruz. Eğlenerek öğrenebiliyorlar ve keyifle vakit geçirebiliyoruz. Arılarımız var, arılar sayesinde çocuklar altıgenleri ve arıların matematikle ilişkisini öğrenebiliyorlar. Salyangoz kabuğundan fibonacci sayısı öğrenebiliyorlar. Bu sayede matematiğin yabancı bir şey olmadığını, doğada bile karşılaşabileceklerini ve gayet kendilerinin olduğunu görebiliyorlar.”

“Çok verimli dakikalar geçiriyoruz”
Merkezde çocuğu ile birlikte eğitim alan Esra Sezer ise merkezin inşasından önce alanın atıllığına dikkat çekerek “Benim çocuğum geldiğinde bu oda ardiye gibiydi büyük oğlum geldiği zamanlar. Bahçe falan hiç kullanılmıyordu, hayvanlar gelip otluyordu, dikenlerden yürünmüyordu. Şimdi çok güzel, çok harika bir yer oldu. Köy içinde, bizim içinde çok faydası var” diye belirtti.

"Burada gelip kafamızı boşaltıyoruz, sakinliyoruz"
Esra Sezer gibi çocuğuyla eğimi aynı çatı altında alan Huriye Çelik, eğitimin niteliği hakkında konuştu. Çelik, “Burada aile eğitimi aldık. Filiz hocamız geldi bize çocuklar hakkında, ailemiz hakkında, iletişimimiz hakkında çok güzel eğitimler verdi. Hijyen eğitimi aldık, çok verimli dakikalar geçiriyoruz. El işi kursumuz da var. Burada gelip kafamızı boşaltıyoruz, sakinliyoruz. Hem de çocuklarımızın yanında olmuş oluyoruz. Burası bizim için çok güzel oldu. Burada 1 kızım var, 4 sene öne de diğer kızım geliyordu ama hiç böyle değildi. Sadece bir sınıf vardı, bahçe yoktu, hiçbir yerden bahçeye çıkamıyorlardı, kumla oynayamıyorlardı. Şimdi ise burada kumla oynuyorlar, çamurla oynuyorlar gayet güzel yani” dedi.

70 yaşındaki Ganime Akgün ise yeniden okula başladığı için çocuklar gibi şen olduğunu “Ben de heves ettim. Gençliğimizde olmadı şimdi gideyim dedim, geliyorum. Müdürümüze bize böyle bir kolaylık sağladığı için teşekkür ederim” şeklinde dile getirdi.