Çok eskiden bir reklam vardı.

“Açıyorum, kapatıyorum, ben bunu hep yapıyorum” diye, şu aralar televizyonlarda yeniden görünüyor bu reklam.

Bizim halimiz de ona döndü.

Açılıyoruz, kapanıyoruz.

Önceki gece vatandaş yeni haritada renklerin ne olacağını merakla bekledi.

İyi-kötü biliniyordu ama haritanın bu kadar hızlı şekilde kırmızıya döneceği beklenmiyordu.

Büyükşehiri, küçükşehiri 58 il birden kırmızı renge büründü.

Bu ülkenin büyük bir bölümünün çok riskli illerde yaşadığını gösterdi.

 

***

Evet, yasaklar geri geldi.

Hafta sonlarında artık sokağa çıkmak yasak.

Yasak geldi ama, bunun uygulaması nasıl olacak?

Yasaklı günlerde bile bir çok ilde sokakların nasıl dolduğunu hep birlikte gördük, görüyoruz.

Uzmanlar halen tam kapanmadan söz ediyorlar, ama bu iş ekonomik koşullardan dolayı yerine getirilemiyor.

Pandemi sürecinde en çok muhatap olduğumuz bilim insanlarından  Prof. Dr. Mehmet Ceyhan virüsün yayılmasını şöyle sıralamış.

1-Toplu taşıma,

2-Aile içi yayılma,

3-Toplu çalışanlar,

4-Yoğun park ve caddeler,

5- Esnaf

 

***

Yeni önlemlerde kısıtlama getirilen esnafların başında yine yeme-içme sektörü geliyor.

Şu an zaten yüzde 50 kapasiteyle çalışıyorlar ama önümüz Ramazan ayı.

Bir ay boyunca yeniden paket servise dönecekler, yarı kapanma gibi bir şey.

Cumhurbaşkanının açıklamalarında yeni kısıtlamalar getirilirken, eğitim konusunda bir önlem alınmadığını gördük.

Virüsün çoçukları da etkilediğini uzmanlar söylüyor.

Bu durumda yüz yüze eğitim nasıl devam edecek.

 

***

Önceki gün Eskişehir Şehir Hastanesi’nde PCR testlerinin karıştığı haberi gündeme düştü.

Sağlık çalışanlarının pandemi süreci başladığından bu yana nasıl bir yoğunlukla çalıştıklarını herkes biliyor.

Günlerce çok az bir uykuyla, hatta uykusuz gecelerde nöbet tutan, çalışan sağlıkçılar ne zaman rahata erecek o da bilinmiyor.

Olmasa iyiydi ama böyle bir karışıklık olmasını da normal görmek gerekir.