Türkiye’nin durumu genel olarak karışık.

Daha önce bir hikaye okumuştum. Size önce okuduğum hikâyeyi buraya iliştiriyorum.

Rivayet odur ki; Kral, dondurucu bir kış günü gecenin soğuğunda nöbet tutan bir muhafıza sordu:

-“Üşüyor musun muhafız?”

-“Ben soğuğa alışkınım kralım” dedi muhafız.

-“Olsun, ben yine de sana sıcak elbise getirmelerini emredeceğim” dedi ve gitti. Lakin emir vermeyi unuttu.

Ertesi gün nöbet yerinde muhafızın soğuktan donmuş cesedini buldular. Muhafız nöbet yerinde bulunan duvara bir yazı yazmıştı.

“Kralım ben soğuğa alışıktım, beni soğuk değil, sizin sıcak elbise vaadiniz öldürdü”

Bizi artık vaatlerde öldürmüyor.

Bize iyi bir şey yapmasınlar, ama olanı da alıp bozmasınlar. Ülkeye bakış açım şu şekille geldi. Bize dokunmayan yılan bin yaşasın. Çünkü iyileştirme olacağına tam tersi az çok iyi olanlarda elimizden alınıyor.

Bu konuya girme sebebim. Kitap fiyatlarında ki muazzam artıştan bahsetmek istiyorum.

Sadece ona değil her şeye gelen zamdan bahsetmek lazım ama yıldım, yıldık, yıldınız.

Ülkemizde kitap okuyan sayısı oldukça az. Son zamanlarda aynı kitapların popülerliği kitabı okumadan, hazır yorumlardan toparlayıp paylaşan, kahve ve kitapla fotoğraf atan kitleden bahsetmiyorum. Onlar bile zor duruma düştü.

Gerçek okurların kitap gurmelerinin saçma artışlardan dolayı yaşadığı olaylar zoruna gidiyor.

Eskiden bir kitabı aldığım zaman merak ettiysem fiyatına bakmadan alırdım. Şimdi kitabın önce fiyatına bakıyorum. Fiyat el yakmaz derecedeyse o zaman kitabı incelemeye başlıyorum.

Bilenler bilir bende bir roman yazarı olarak üç kitabım raflarda yerini aldı.

Kağıt ve tutkal zammı sonrası basım maliyetleri de eklendiği vakit. Fiyat epeyce artıyor.

Okuyucuların maalesef bilmediği şey kitap fiyatını yazar belirlemiyor. Yayınevi yaptığını masrafları kurtarmak için bir miktar belirlemek zorunda kalıyor.

Eğer kitap hacimliyse (tuğla kitap) ona göre de fiyatı baya yüksek oluyor.

“İdam İpinden Tasma” romanım 810 sayfa, tuğla kitap diye tabir edilen kitaplardan birisidir. Kitabın ilk çıkış fiyatı 230 TL bandındayken şuan 350 TL bandında satılıyor. Hatta bazı popüler İnternet sitelerinde 600 TL gibi fiyatlara şahit oldum.

Ben kendi kitabıma 600 TL gibi ya da diğer yüksek meblağlar gibi fiyatlara satılıyor.

Satılıyor dediğim lafın gelişi çünkü okurlar bilinmeyen bir yazara ve Türk yazarlara o kadar değer vermiyorlar. Kült olmuş yazarlar hariç.

Onlara da hak vermek gerekiyor. Önüne gelen hayatını yazıp kitap çıkarıyorlar. Kimileri kendi hayatını kimileri bir tanıdığının hayatını yazıyor.

Kendi psikolojisinde hayatının zor ve ağır geçtiğini düşünen insanlar iyi bir iş çıkardık sanıyorlar.

Ama hayat o kadar basit ve sıradan değil. Hayal kırıklıklarıyla alınan kitaplar sonrası Türk yazarlara karşı büyük bir ön yargı oluşuyor.

Bundan ötürü bir Türk yazar Yüzüklerin Efendisi gibi kült bir eser çıkarsa ona dahi şans veremiyorlar.

Lakin kitap fiyatları uygunken bu şekilde değildi. Çünkü can yakmıyordu. Kitap fiyatları, kur krizlerinden ciddi şekilde etkilendi. Ve etkilenmeye devam ediyor.

Bütün bu gelişmeler yüzünden zorlanan yayınevleri daha az kitap basmak zorunda kalıyor.

Yayınevlerinin kitap fiyatlarını indirmesine rağmen alım gücü çok düştüğü için çoğu kişi ilk olarak kitaplardan kesinti yapıyor.

Bu durumun toplumun okuma yazma alışkanlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmasından endişe ediliyor. Zaten okuyalım ve yazalım gibi bir düşünceleri ya da alakaları yok.