Yeni öğrendiğim bir bakış açısını size de öğretmek istiyorum. Belki aranızdan bilenler vardır. Hem onlar bilgilerini tazelesin hem bilmeyenler öğrenmiş olsun.
Buna Dördüncü Duvar deniliyor. 

Üç tarafı duvarlarla çevrili geleneksel sinema ve tiyatro salonlarında sahneyi temsil eden kavrama denir.

Uzun yıllardır sahne sanatlarının vazgeçilmez bir parçası olan oyuncuları seyircilerden ayıran bu bariyerin yıkılması durumuna deniliyor. 

Tiyatronun öncülerinden Brecht’in izleyiciyi aktif bir konuma taşımak için sıkça başvurduğu bu numara, sinemada ise dördüncü duvar, ilk kez 1918 yapımı “Men Who Have Made Love To Me” filminde yıkılıyor. Büyük örneklerinden biri “David Fincher Fight Club” olmuştur.

Ama benim değinmek istediğim film birkaç ay önce izlediğim. Nuri Bilge Ceylan’ın “Kuru Otlar Üstüne” adlı filminden;  

Film:
Samet, Doğu Anadolu'nun ücra bir köyünde dört yıl zorunlu görev yaptıktan sonra İstanbul'a tayin edilme hayali kuran ve meslektaşı sosyal bilgiler öğretmeni Kenan ile aynı evi paylaşan genç bir resim öğretmenidir. Samet'in öğrencileri arasında yakın olduğu 14 yaşındaki Sevim de vardır. Sevim'in defterinde Samet'e hitaben yazılmış kalplerle bezeli bir aşk mektubu başka bir personel tarafından bulununca hem Samet hem de Sevim küçük düşer. Samet'in mektubu yok etme konusunda yalan söylediğini fark eden Sevim öfkelendikten sonra Samet'in hayalleri, Kenan’la bir cinsel istismar suçlamasının hedefi hâline gelmesiyle yıkılır. Samet asıl hedefin Kenan olduğundan şüphelenir ve arkadaşlıkları giderek bozulur. Suçlamadan adını temize çıkarmaya çalışırken köy kurallarına uyma zorluğuyla karşı karşıya kalır. Yaşadığı sıkıntıların üstesinden gelmesine yardımcı olabilecek başka bir öğretmen olan Nuray ile tanışınca da işler değişir.

Samet öğretmen ve Nuray öğretmenin yemek yedikleri sahne muazzamdı. Din, Felsefe, İnsan hakları, Eşitlik, Sağ- Sol her konuya değinmişlerdi. Hemen sonrasında Dördüncü duvar denilen o muazzam sarsıcı sahne oldu. İpucu verip tat kaçırmak istemiyorum. Merak edenler açıp bakabilirler.

Dördüncü duvar denilen daha önce de farklı örnekleriyle karşıma çıkmış olan ama bilmediğim bir çalışmaymış. Bunu usta yönetmek Nuri Bilge Ceylan çok iyi yansıtmış.

“Kuru Otlar Üstüne” filminde ilk kez denediği Dördüncü Duvar numarası hepimizi çok şaşırttı.

Peki nedir bu Dördüncü duvar meselesi. 

Hikâyenin gerçekliğinde kaybolurken bir anda kendimizi dışarıda bulmaya deniliyor. (Yani filme odaklanmışsınız. Film sizi içine çekmiş birden araya reklam girdiğini düşünün ama bu an profesyonel bir biçimde yapılsa, mesela Yüzüklerin Efendisi filminde yüzük taşıyıcısı Frodo yüzüğü yanardağın içine atacağına zaman arkasını dönüp kameraya bakarak sizce atmalı mıyım? diye sorması gibi bir durum.)

Kuru Otlar Üstüne filminde bunun daha farklı ve güzel versiyonu söz konusu olmuş, yetenekli yönetmek ne yapmak istediğini artık her dokunuşuyla belli ediyor.