Akgün, 20 Haziran’ın dünyadaki mültecilerin durumunu, problemlerini kamuoyuyla paylaşmak ve bu konuda bir bilinç oluşturmak için Dünya Mülteci Günü olarak belirlendiğini söyledi. Savaş, kıtlık, hastalık ve yoksulluk yüzünden dünya üzerinde yer değiştirmek zorunda kalan göçmen sayısının 260 milyonu aştığını söyleyen Akgün, yerinden zorla göç ettirilen mülteci sayısının ise 70 milyona dayandığını açıkladı. Yerküre üzerinde yaşanan göçlerin nedensiz olmadığını söyleyen Akgün, “Suriye, Afganistan, Pakistan, Sudan, Myanmar ve daha pek çok ülkede yaşanan iç savaş ve çatışmalara bakmak yeterlidir. Zira bütün bu çatışmalar emperyalistler ve işbirlikçileri eliyle kışkırtılmaktadır” dedi.
“MÜLTECİLER UCUZ İŞ GÜCÜ HALİNE GETİRİLİYOR”
Mültecilerin uluslararası koruma altına alındığını söyleyen Akgün, çalışma, barınma, sağlık, eğitim, hareket özgürlüğü gibi hakları, koruması altında oldukları mekanizma tarafından sağlandığını fakat sadece “mülteci” olarak tanımlanan kişilerin yasal koruma alarak sığındıkları ülkede yaşamlarına devam edebileceklerini vurguladı. Türkiye Hükümeti’nin Suriye savaşının üzerinden 8 yıl geçtiği halde 4 milyon Suriyeliye hala mülteci statüsü tanımadığını söyleyen Akgün, “Türkiye, bir takım çıkar ilişkileri ve AB ile imzalanan anlaşmalar gereği transit bir ülke durumundan hızla çıkmış ve filtre ülke durumuna gelmiştir. Bu durum mülteciler için açık cezaevine sıkışıp kalmak demektir. Türkiye’de çoğunluğu çocuk 1.4 milyon mülteci işçiyle ilgili bir başka acı gerçek de, kayıt dışı ve düşük ücretle çalıştırılmaları, vahşice sömürülmeleri ve iş cinayetlerine kurban gitmeleridir” diye konuştu. Mültecilerin ucuz iş gücü haline getirilmesinin ve ekonomik krizin, patronların ve kapitalist sömürü politikalarının bir sonucu olduğunu vurgulayan Akgün, durum böyle olduğu halde mültecilere yönelik ırkçı kışkırtmaların yöneltildiğini söyledi. Bu kışkırtmaların ırkçılığa göz kırpan partiler ve medya eliyle yapılmakta olduğunu belirten Akgün, “Geçen 8 yılda AKP iktidarı mülteci hakları konusunda sorumluluk almamış adeta yükü halkın sırtına yıkmıştır” dedi. Ülkemize sığınmış mültecilerin sorunlarının ve acil taleplerinin karşılanmasının ve hukuki çerçeve içinde statülerinin tanınması ve haklarının gözetilmesi şart olduğunu söyleyen Akgün, “Mülteci statüsü ile birlikte eşit yurttaşlık hakkının sağlanması ve bunun alt yapısının oluşturulması önemlidir. Mülteci işçiler Türkiye işçi sınıfının kardeşleridir. Hep birlikte yaşanabilir bir dünya için birlikte mücadele edecekler, birlikte örgütleneceklerdir. Partimiz de emekçileri birbirine karşı kışkırtarak düşmanlaştıran politikalara karşı mücadele etmekte, işçi sınıfının ortak mücadelesini örgütlemek için çaba harcamaktadır” diye konuştu.