Kur’an-ı Kerim’in Sâffât Suresi 102–107. ayetlerinde anlatıldığına göre:
-
Hz. İbrahim, uzun yıllar evlat sahibi olamamış ve Allah’a dua etmişti.
-
Yüce Allah duasını kabul etmiş ve kendisine oğlu Hz. İsmail’i vermişti.
-
Hz. İsmail büyüdüğünde Hz. İbrahim bir rüya gördü: Oğlunu Allah’a kurban etmesi istenmişti.
-
Bu rüyanın bir ilahi emir olduğunu anlayan Hz. İbrahim, oğluyla birlikte bu emri yerine getirmek için hazırlık yaptı.
-
Hz. İsmail de “Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun” diyerek bu teslimiyeti kabul etti.
-
Tam kurban etmek üzereyken Allah, Hz. İbrahim’in sadakatini sınavdan geçirdiğini bildirdi ve oğlunun yerine gökten bir koç gönderdi.
Bu olay, Allah’a teslimiyetin ve sadakatin sembolü haline geldi.
İslam’da Kurban İbadeti Olarak Şekillenmesi
Bu olay, İslam inancına göre Hz. Muhammed’in peygamberliği döneminde ibadet hâline geldi. Kurban Bayramı şu şekilde uygulanmaya başlandı:
-
Hicretin 2. yılı itibariyle kurban kesmek farz kılındı (bazı mezheplerde vacip, bazılarına göre sünnet-i müekkede).
-
Mekke’deki hac ibadetiyle eş zamanlı olarak kurban ibadeti de bayramın bir parçası oldu.
Yahudilik ve Hristiyanlık’ta da Benzer Anlatılar Vardır
-
Yahudi ve Hristiyan kaynaklarında da bu olay yer alır; ancak orada kurban edilmek istenen çocuğun Hz. İshak olduğu belirtilir.
-
Hangi çocuğun kurban edilmek istendiği konusu farklılık gösterse de, Hz. İbrahim’in Allah’a olan itaat ve sadakati, tüm semavi dinler için ortak bir değer taşır.
Günümüzde Kurban Bayramı Ne Anlama Geliyor?
-
Sadece hayvan kesmek değil; paylaşmak, yardımlaşmak, fakir ve muhtaçlara el uzatmak, toplumsal dayanışmayı güçlendirmek anlamı taşır.
-
Hz. İbrahim’in sadakati ve Hz. İsmail’in teslimiyeti, imanın, sabrın ve teslimiyetin simgesi olarak hatırlanır.