Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, kendisine yapılan saldırıdan sonra ne demişti?
“Bu bir rant kavgasıdır”
“Artık şehirlerde çeteleşmeler oluştu, mafya türü organizasyonlar var. Bunlar kamu ihalelerine girerek, haksız ve hukuksuz uygulamalar yapıyorlar”
Büyükerşen’e saldırı olayının arkasında ne vardı?
Devlet demiryolları tarafından Yüksek Hızlı Trenin yer altına alınmasında sonra oluşan hatboyu bulvarı üzerindeki büfelerin, büfelikten çıkıp kafe haline getirilmesiydi.
Büyükerşen de, engelliler için yapılan sarı işaretlerin bile üzerinin kapandığı, vatandaşın rahatça yürüyemediği, masa ve sandalyelerle doldurulan bulvarın tekrar eski haline getirilmesi konusunda uyarıda bulunmuştu.
***
Yol ve kaldırım işgalleri şehirlerde her zaman sorun olagelmiştir.
Yıllardır belediyelerin zabıta ekipleri kaldırım ve yol işgallerini önlemek için mücadele vermiş, bu konuda çok sayıda adli olaylar da olmuştur.
Günümüzde görüyoruz ki değişen pek bir şey yok.
Yine kaldırım işgalleri, yine yol işgalleri.
Geçtiğimiz günlerde gazetemizde bir restoranın kaldırımı hatta yolu nasıl işgal ettiği yolunda bir haber yayınlandı.
Yine önceki gün Sakarya Gazetesi’nde Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından eski stadyumun yanında büfe olarak açılan işletmelerin sonradan nasıl ciğerci ve kafeterya olduğunun haberi yer aldı.
***
Artık kaldırımlar, yolların haricinde geniş geniş mekanlar işgal ediliyor.
Örneğin Adalar’da Eti Park olarak adlandırılan parkın kenarındaki işletmeler neredeyse parkı işgal eder duruma gelmişler.
Bugün Köprübaşı başta olmak üzere bir çok yerde kaldırımlar masalarla doldurulmuş durumda.
Tabi ki kaldırımlar sadece masa ve sandalyelerle işgal edilmiyor, bugün dükkanların yoğun olduğu bir çok caddede dükkanlar mallarını kaldırıma koyarak da işgal ediyorlar.
Bunlardan Belediyeler işgal ücreti alıyor mu?
Sorulması gereken soruların başında bu geliyor.
İşgaliye ücreti alıyorlarsa bile, vatandaşın yürüme alanında bulunan kaldırımların işgal edilmesi doğru mu?
Belediyelere bu konuda bir hayli iş düşüyor.
