Eskişehir’in uyuşturucuyla mücadelede nasıl hassas olduğunu artık bilmeyen kalmadı.
Uyuşturucu kullanımının 11-12’li yaşlara düştüğü bir ortamda, Eskişehir iki üniversitesiyle uyuşturucu satıcılarının iştahını kabartır bir durumda, ancak gerek Emniyet, gerek Valilik ve gerekse sivil toplum mücadeleye verdiği katkıyla buna engel olmaya çalışıyor.
Ama tüm bu çalışmalara rağmen bu torbacılar yine de bitmiyor.
Emniyet Müdürlüğü’nün çalışmalarının yanı sıra Eskişehir Valiliği de her ay “Bağımlılıkla Mücadele Teknik Toplantıları” düzenliyor.
İki ayda bir ise Bağımlılıkla Mücadele İl Kurulu toplanıyor.
Burada Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü çeşitli sunumlar yapıyor.
***
Valilik’te dün yapılan toplantı biraz da biz gazetecileri ilgilendiriyordu.
Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü sunumlarının yanı sıra Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın Yayın Bölümü Genel Gazetecilik Bilim dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İzlem Vural, "Madde ve Bağımlının Haberde Sunumu" konulu bir sunum yaptı.
Bu toplantılara kamu kurumları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katılıyor, dünkü toplantıda ise basın mensupları da vardı ama fazla değildi.
Bir kere bağımlılığın tedavi edilebilir bir hastalık olduğu vurgulandı.
Ailelerin ancak çocukları bağımlı olduktan sonra durumun farkına vardıklarının altı çizildi.
***
Madde ve bağımlının haberde sunumu konusuna gelirsek.
Bunu yerel medya pek yapmıyor ama yaygın medyada bağımlılıkla ilgili verilen haberlerde mağdurların yüzleri buzlanmıyor. Kimlikler açıkça veriliyor, Yüzler açık seçik belli oluyor.
İzlem hoca bunların yanlış olduğunu belirtiyor.
Bu gibi bir durumda mağdurun yüzünün açık olmasında bir kamu yararı bulunmadığını, yarın bu insanların bağımlılıktan kurtulup, hayata karıştığında zor durumda kalabileceklerinin altını çiziyor.
***
Bu gibi haberlerde örneğin; tuzağa düşmüş, kendinden geçmiş, zombi gibi, batağa saplanmış, zavallı, aciz gibi kelimeler yerine, madde kullanan, tedaviye ihtiyacı olan gibi kelimelerin kullanılmasını öneriyor.
Eğitimli, gelir düzeyi yüksek insanlar da madde bağımlısı olabiliyor.
Ağlayan, bağıran-çağıran görüntüler, kamunun kafasını karıştıran haberler yerine uyuşturucudan uzaklaştıracak, ailelere yön gösterecek haberlerin yapılmasının toplum yararı açısından iyi olacağı vurgulanıyor.
Gençlerin merak ettiği ya da merak uyandıracak tanımlamalardan da uzak durulması öneriliyor.
Yine haberlerde baron, tacir, tüccar, ticaret gibi kelimelerin kullanılmaması, bu tabirlerin normal ticaret hayatında kullanılması gerektiği, yine uyuşturucu konusundaki haberlerde zanlıların salıverilmesi, serbest bırakılması kelimelerinden de uzak durulması öneriliyor.
Ben kendi çapımda yapılan önerileri yerine getirmeye çalışacağım, diğer gazetecilere de ben öneriyorum.
