Yunus’un sesi hâlâ duyuluyor

Yunus Emre’yi anmak, onun düşüncelerini hatırlamak, sevgisini anlamak için bu yıl da Yunus Emre Haftası dolu dolu etkinliklerle geçti. Eskişehir’de adı sokaklarda, okullarda hastanelerde yaşatılan Yunus Emre, bu hafta Eskişehir’in her yerinde etkinliklerle anıldı. Bu etkinlikler sadece bir anma değil; bir hatırlayış, bir yeniden düşünüş, bir içe dönüşü ifade etti.

Eskişehir, bu hafta boyunca yalnızca bir şehir değil, Yunus Emre’nin fikirlerinin, dizelerinin ve derin hoşgörüsünün yankılandığı bir sahneye dönüştü. Yunus Emre’yi anlamak, onu sadece bir halk şairi ya da mutasavvıf olarak görmekten öte bir çabadır. O, çağları aşan diliyle insanı insan yapan en temel duygulara – sevgiye, sabra, alçakgönüllülüğe – ses verir. Ve bu sesin kök saldığı yerlerden biri Eskişehir’dir.

Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy’de yer alan Yunus Emre Türbesi, her yıl binlerce insanın ziyaret ettiği manevi bir merkezdir. Bu yıl da Yunus Emre Haftası kapsamında türbe çevresinde düzenlenen etkinlikler, sadece geleneksel törenlerle sınırlı kalmadı. Şiir dinletileri, sema gösterileri, akademik paneller ve halk konserleri ile Yunus’un ruhu şehirde kendini hissettirdi.

Anadolu Üniversitesi’nde gerçekleştirilen etkinlikler halka ve üniversite öğrencilerine açıktı. Gerçekleştirilen sempozyumlarda Yunus Emre’nin düşünce yapısı, dünya görüşü felsefesi farklı bakış açılarıyla anlatıldı.  Yunus Emre’yi anmak için gelen katılımcılar, onu sadece tasavvuf şairi olarak hatırlamadı, onun sevgi felsefesini anlamaya çalıştı.

Yunus Emre’yi sempozyumlarla, tiyatrolarla, konserlerle anabilmek onun felsefesinin her alanda var olduğunu bize en güzel şekilde anlatır. Onun sevgi dilinin sadece Eskişehir’i değil tüm insanlığı sardığını, her alanda var olduğunu bu anma haftasında hatırlamış olduk.

Yunus Emre Haftası, bize bir çağrıdır aslında. İçine kapanan, sevgiyi unutan, hızla dijitalleşen dünyamızda hâlâ bir “insan kalabilme” çağrısı. Eskişehir bu çağrıya hem kültürel hem manevi anlamda kulak veren bir şehir. Çünkü bu şehir, geçmişiyle barışık, Yunus’un “bir olalım, iri olalım, diri olalım” çağrısını bugüne taşıyan bir bilinçle yaşıyor. Bu hafta Eskişehir'de bulunmak, Yunus’un izinden yürümek demektir. Belki türbesini ziyaret edip bir Fatiha okumak, belki de bir parkta onun bir dizesini düşünerek oturmak... Her haliyle bir durup düşünme fırsatıdır bu hafta.

Yunus’un sesi hâlâ duyuluyor, Eskişehir’in her köşesinden yankılanıyor.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }