Yılbaşı… Kimileri için yeni bir başlangıç, kimileri için kısa bir mola, kimileri içinse maalesef “fırsat” anlamına geliyor. Özellikle gıda, alkol ve eğlence sektöründe yılbaşı öncesi ortaya çıkan tablo, her yıl aynı soruyu sorduruyor: Halk sağlığı bu kadar ucuz mu?
Eskişehir’de yılbaşı öncesi gerçekleştirilen denetimler, bu soruya net bir cevap veriyor aslında. “Hayır, ucuz değil.” Emniyet güçleri ve ilgili kurumlar, fırsatçılara göz açtırmamak için sahadaydı ve bunun sonuçları da somut biçimde ortaya çıktı.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü koordinesinde, 350’si polis olmak üzere toplam 400 personelle yapılan asayiş denetimleri, işin ciddiyetini gösteriyor. Sadece polis değil; İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden Defterdarlığa, İlçe Sağlık’tan Zabıtaya, SGK’dan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne kadar birçok kurumun aynı masada buluşması önemliydi. Çünkü halk sağlığı dediğimiz mesele, tek başına bir kurumun omuzlayacağı bir konu değil.
Kentin en yoğun noktalarında, özellikle yılbaşı hareketliliğinin yaşandığı bölgelerde yapılan uygulamalar neticesinde bin 328 kişinin GBT sorgusu yapıldı. 2 yoklama kaçağı tespit edildi, yasaklı hap ele geçirildi, ruhsatsız silah bulundu. Bunlar buzdağının görünen kısmı. Asıl dikkat çekici olan ise umuma açık işletmelere yönelik denetimlerde ortaya çıkan tabloydu.
85 işletme denetlendi. Adisyon düzenlemeyenler, izinsiz canlı müzik yapanlar, kayıt belgesi olmayanlar… Kuralları hiçe sayanlara toplamda 413 bin 133 TL idari para cezası uygulandı. Bir işletmeye tek başına 334 bin TL ceza kesilmesi, meselenin “küçük ihmal” olmadığını açıkça gösteriyor. Çünkü bu tür ihlaller, zincirleme şekilde halk sağlığını ve kamu düzenini tehdit ediyor.
Bir de işin jandarma boyutu var. Yeni yıl öncesi Alpu’da ele geçirilen 5 bin litre etil alkol meselesi, aslında hepimizin tüylerini diken diken etmesi gereken bir olay. Sahte ya da denetimsiz alkolün nelere yol açtığını geçmiş yıllardan acı örneklerle biliyoruz. Birkaç kuruş daha fazla kazanmak uğruna insanların hayatını hiçe sayan bu zihniyetle mücadelenin ne kadar hayati olduğu, bu operasyonla bir kez daha ortaya kondu.
Şunu açıkça söylemek gerekiyor: Bu denetimler kimsenin keyfini kaçırmak için yapılmıyor. Aksine, herkesin gönül rahatlığıyla yılbaşını geçirebilmesi için yapılıyor. Eğlenmek, sosyalleşmek, yeni yıla umutla girmek herkesin hakkı. Ancak bunu yaparken başkasının sağlığını tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yok.
O yüzden temennim net: Bu denetimler sadece yılbaşı öncesiyle sınırlı kalmamalı. Artarak, sıklaşarak devam etmeli. “Nasıl olsa özel gün” diyerek kuralları esnetmeye çalışanlara, halk sağlığıyla oynamayı düşünen fırsatçılara asla geçit verilmemeli.
Bu noktada emniyet güçlerimize ve sahada görev yapan tüm kurum personeline de bir parantez açmak gerekiyor. Soğukta, gece saatlerinde, yoğun mesaiyle yürütülen bu çalışmalar, çoğu zaman fark edilmiyor. Ama bilinmeli ki bu kentte güvenle sokakta yürüyebiliyorsak, gönül rahatlığıyla bir işletmeye girebiliyorsak, bunun arkasında görünmeyen bir emek var.
Yeni yıla girerken beklentimiz çok basit aslında: Daha sağlıklı, daha güvenli, daha adil bir şehir. Bunun yolu da kurallardan, denetimlerden ve kararlı duruştan geçiyor. Eskişehir’de atılan bu adımların, yeni yılda da aynı kararlılıkla sürmesini diliyorum.