Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, önemli bir çalışmaya imza attı. Uzun süredir işlenmeyen tarım arazileri yeniden üretime kazandırılıyor.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında başlatılan bu süreçte, Seyitgazi, Sivrihisar ve Tepebaşı ilçelerinde yer alan ekilmeyen tarım arazileri kiraya verildi. Sürecin sonunda 12 üreticiyle sözleşmeler imzalandı ve artık bu araziler yeniden ürün verecek.
Bu çalışma, hem üretim potansiyelimizin değerlendirilmesi hem de kırsal kalkınmanın desteklenmesi açısından oldukça değerli. Türkiye’nin dört bir yanında benzer adımların atılması gerekiyor. Çünkü ülkemizde milyonlarca dönüm arazi atıl durumda bekliyor. Üretim artarsa, ithalat azalır, çiftçi kazanır, ülke ekonomisi güçlenir. Eskişehir’de başlatılan bu uygulama, diğer illere de örnek olmalı.
Ancak burada dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta var: Su kaynaklarımız. Üretimi artırmaya çalışırken suyu kaybetmemeliyiz. Porsuk Barajı’nda su seviyesi geçtiğimiz aylarda tarihin en düşük seviyelerine, yüzde 30’a kadar gerilemişti. Bu tablo, suyun ne kadar kıymetli bir kaynak olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Tarıma kazandırılan bu arazilerde plansız sulama yapılırsa, bir süre sonra toprağımız olsa bile suyumuz kalmayabilir.
Bu nedenle özellikle su kaynaklarının sınırlı olduğu bölgelerde “kuru tarım” zorunlu hale getirilmeli. Yani bu arazilerde su tüketimi düşük bitkiler tercih edilmeli. Buğday, arpa, mercimek gibi ürünlerle hem üretim yapılır hem de su dengesi korunur.
Üretimin değerlendirilmesi ve artırılması elbette çok önemli. Ama sürdürülebilir üretimden bahsediyorsak, bu denklemin bir tarafında da mutlaka su olmalı. Bugün suyu düşünmeden yaptığımız her tarımsal hamle, yarının kuraklığına davetiye çıkarır.
Üretimin değerlendirilmesi ve artırılması elbette çok önemli. Ama sürdürülebilir üretimden bahsediyorsak, bu denklemin bir tarafında da mutlaka su olmalı. Bugün suyu düşünmeden yaptığımız her tarımsal hamle, yarının kuraklığına davetiye çıkarır.
Bu noktada Eskişehir’de düzenlenecek olan “Su, Tarım, Gelecek” paneli büyük önem taşıyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Kent Konseyi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Ziraat Mühendisleri Odası iş birliğiyle 23 Ekim Perşembe günü Haller Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilecek panelde, tarımın geleceği masaya yatırılacak.
İklim krizi, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, kuru tarım, tarımsal üretim ve gıda güvenliği gibi başlıklar alanında uzman isimler tarafından değerlendirilecek. Bilim insanlarının, çiftçilerin ve meslek örgütlerinin aynı masada buluşacağı bu toplantı, geleceğin tarım politikaları için yol gösterici olacak.
Bu tür toplantılar, sadece bugünü değil, yarını da kurtarır. Çünkü gelecekte tarımın ayakta kalması, toprağın olduğu kadar suyun da korunmasına bağlı. Eskişehir’in hem üretimi artırma çabası hem de bu konularda farkındalık yaratması, örnek bir yaklaşım. Dileriz bu anlayış tüm ülkeye yayılır.
Eskişehir’in bu güzel adımı, akılcı planlamayla birleştiğinde hem toprağı hem suyu koruyan bir modele dönüşebilir. Üretelim, ama akılla üretelim. Boş arazilerimizi kazanalım, suyumuzu kaybetmeyelim.