Bir süredir Eskişehir'de değildim. Yeğenimin düğünü için İzmir'e gittim, ardından da civar bölgelerde vakit geçirdim. Yediğim, içtiğim benim olsun, sizinle, bana sorulanlar konusunda konuşmak isterim...
İki soru ağırlıklı olarak karşıma çıktı:
* Yılmaz Büyükerşen, eski bir rektör ve sonrasında belediye başkanı değil miydi; nasıl bu kadar malvarlığı yapmış ve Vakfı'na kayyum atandı?
* Yerine gelen hanımfendi iyi çalışıyor mu, AK Parti bir sonraki seçimde kendisinden belediyeyi alabilir mi?
Eskiden de iki konu sorulurdu, biri Büyükerşen diğeri Eskişehirspor. Şampiyon olmamıza rağmen insanların odağından bir hayli uzaklaşmış Eskişehirspor. Eminim bir lig daha yukarı çıkarsak yeniden odak içine girecektir...
Ve ilk kez Yılmaz Büyükerşen'in malvarlığı ile ilgili sorularla karşılaştım, bu da beni çok şaşırttı açıkçası. Türkiye'de yaşayan insanların büyük çoğunluğu Yılmaz Büyükerşen'i maaşıyla geçinen birisi olarak tahmin ediyormuş ve hatta şunu belirtelim Eskişehir'de de bu oran hiç de düşük değil...
Yılmaz Büyükerşen, Anadolu Üniversitesi Rektörü iken kurduğu Vakfın, başkanıdır kendisi. Yani sahibi oluyor bir anlamda. Vakfın yıllar içinde birçok şirketi oldu ve bu şirkette yönetilicilik yapan birçok kişinin hesaplarına bir buçuk yıl önce el konuldu. Şimdi Vakfın yönetimine kayyum atandı ve bu konuda 1,5 yıl önce açılan dava hala görülüyor. Tabii bu davadan hapis cezası çıkabilir, hatta Yılmaz Büyükerşen'e bile hapis cezası çıkabilir. Ancak burada asıl mesele hesapların bloke edilmesi, zira Yılmaz Büyükerşen de çok iyi biliyor ki 90 yaşına 1 kalmış bir kişiyi kimse hapse yollamaz, en fazla ev hapsi verilir...
Ne oldu?
Yılmaz Büyükerşen ve hapis-ev hapsi kelimelerini yan yana okuyunca şöyle bir durdunuz değil mi?
Bakın şu anda CHP'nin belediye başkanlarıyla davalarda Türkiye'de yaşayan insanların çok, çok büyük bir bölümü "yenilen nanelere" inanıyor. CHP'lilerin büyük bölümü, "Ama sizinkiler de çok çaldı" diyor, "Bizimkiler çalmadı" diyemiyor. Bu sebeple Yılmaz Büyükerşen'in, kayyum atanma ardından kendisine yakın kalemlere yazdırdığı, "Bu durum CHP'ye yönelik operasyonların parçasıdır" sözlerini kimse yemiyor!..
***
Gelelim ikinci soruya...
İlk soruya göre daha az sorulmakla birlikte daha bir nitelikle sorularla karşılaştım...
Şunu peşinen söyleyeyim, henüz Ayşe Ünlüce'nin ismini Eskişehir dışında aklına kazımış kimseyle karşılaşmadım. Bu durumu da konuşurken dile getirdim: "Büyükerşen, Türkiye geneli için belediye başkanlığı yapıyordu, Ayşe Ünlüce ise Eskişehir için..."
Ayşe Ünlüce'yi çok da eleştirmediğimi gören tanıdıklar şaşırdı, "Ama o da CHP'li değil mi" dediler. Yıllardır söylüyordum, ben Yılmaz hocayı, "çalışmadığı, Eskişehir'in sorunlarını önemsemediği için eleştirdim" hep...
Ayşe Ünlüce, Yılmaz Büyükerşen'in eleştirilen taraflarının olmadığı hali!..
Şehirciliğe, Eskişehirlilere, sorunlara bakışı aynı Yılmaz Büyükerşen, ancak belediyeciliği küçümsemeyip proje ve iş üretmesiyle kesinlikle Büyükerşen'den çok, ama çok daha iyi...
Trafik sorunu hâlâ çözülmedi, ancak artık sorunu rahatlatmak için birçok şey yapılıyor. Artık, "Trafik diye bir sorun yok ki, vallahi yok, yok deyince bitecek bakın" türü bir yaklaşıma sahip değil Eskişehir Büyükşehir Belediyesi. Kavşaklarda yıllardır anlamsızca çektiğimiz sorunu ortadan kaldıran düzenlemeler yapılıyor. Sonuçlara ben bile inanamıyorum, çok etkili...
İlçe belediyelerinin kaynak bulmak için halka saldığı "salma" gibi yeni paraları asla almak için hamle yapmıyor...
Geceleri asfalt dökülüyor bu şehirde. Asfalt dökülüyor olması ayrı bir konu, bizleri rahatsız etmeden bu işin gece yapılıyor olması ayrı bir durum...
Eskiden "Yılmaz Büyükerşen" vardı, şimdi insanlar "Eskişehir Büyükşehir Belediyesi" diyor...
Bu bile bize farkı çok iyi anlatan bir tespit...
Otopark sorunu ile ilgili sorunu küçümseyen bakışı olmasa Ayşe Ünlüce'nin, "çözülemez" denilen Eskişehir'deki trafik sorununu çözebileceği yönündeki umudum artıyor her geçen gün...
Tabii Ayşe Ünlüce'ye hiç mi eleştirim yok, var tabii ki...
Yıllardır Eskişehir'de belediyecilik yapılmadığı için şimdilerde bu sorunlara odaklandığını düşünüyor, ancak ileride "Eskişehir'in zenginleşmesi konusunda da şehremini olarak birçok şey yapması gerektiğini" fark edecektir diye düşünüyorum...
Peki, bana Başkan Ünlüce için sorulan soruya yanıtım ne mi?
Onu da yazımın başlığında söyledim zaten...