Trafikte terör estirenlere sıfır tolerans

Türkiye’de trafikte yol kesme, araçtan inip saldırı girişiminde bulunma gibi akıl almaz görüntüler maalesef hayatımızın bir parçası hâline geldi. Birkaç yıl önce istisna gibi görünen bu olaylar, artık neredeyse her gün sosyal medyada karşımıza çıkıyor. İnsanların gözü dönmüş şekilde birbirinin üzerine yürümesi, direksiyon başındaki hırstan adeta canavarlaşması sadece utanç verici değil; aynı zamanda hepimizin güvenliğini tehdit eden ciddi bir toplumsal sorun. Ve ne yazık ki mevcut cezaların caydırıcı olmaması bu tabloyu daha da karanlık hale getiriyor.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Üsküdar’da yaşanan olay bunun en net örneklerinden biri. Bir sürücünün önünü kesip saldıran şüpheli K.Ü.'nün yakalandığını İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya duyurdu. Yerlikaya, bu tür eylemlerin mevcut düzenlemelerde “saygısızca araç kullanmak” gibi komik bir başlık altında değerlendirildiğini ve sadece 993 TL ceza uygulandığını hatırlattı. Bir insanın yolunu kesip saldırıya yeltenmenin karşılığının 993 TL olması zaten caydırıcı olamazdı. Bu tabloyu gördükçe, “İnsan hayatı bu kadar ucuz olamaz” dememek elde değil.

Neyse ki artık bu konuda ciddi bir adım atılıyor. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı aynı noktada buluştu: Bu iş böyle devam edemez. Yeni kanun teklifiyle birlikte trafikte saldırı niyetiyle araçtan inip yol kesenlere 180 bin TL idari ceza, 60 gün ehliyete el koyma, 60 gün araç men gibi çok sert yaptırımlar geliyor. Üstelik bunlar daha işin idari kısmı… Yani mahkemeye bile gitmeden, ilk etapta uygulanacak cezalar.

Adalet Bakanlığı'nın açıkladığı düzenlemeler ise işin adli boyutunu ortaya koyuyor. Trafikte yol kesme artık müstakil bir suç olacak ve cebir veya tehdit olmasa bile 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek. Eğer bu eylem sırasında başka suçlar da işlenirse, hepsinden ayrı ayrı ceza alınacak. Kısacası devlet “Trafikte kabadayılığa yer yok” diyor. Çok geç kalınmış, ama son derece doğru bir adım.

Artık top Meclis’te… Bu ülkenin sokaklarında, caddelerinde yaşayan herkesin güvenliği için bu düzenlemenin bir an önce görüşülüp onaylanması gerekiyor. Çünkü trafikte can güvenliği bir lüks değil; en temel haklarımızdan biri. Bir kişinin siniri, öfkesi veya hoyratlığı yüzünden kimsenin hayatı kabusa dönmemeli.

Bu vesileyle Adalet Bakanlığı’nın açıklamasında yer alan başka bir düzenlemeye de değinmek gerekiyor. Düğün, nişan, asker uğurlaması derken, yıllarca bu ülkede “havaya ateş açma” adı altında masum insanların hayatı karardı. Yorgun mermilerle ölen çocuklar… Balkonda otururken göğsüne mermi isabet eden kadınlar… Bir kutlamanın masumiyetiyle ilgisi olmayan, tamamen sorumsuzluk ve cehalet barındıran bu eylemlere karşı da ceza artışı geliyor.

Artık meskûn mahalde silahla ateş etme suçunun cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis olacak. Kuru sıkı silahlar da bu kapsamda değerlendirilecek ve 6 aydan 3 yıla kadar ceza uygulanacak. Eğer bu fiiller düğün, nişan, asker uğurlaması gibi kalabalık alanlarda gerçekleşirse ceza yarı oranında artırılacak. Ve bu düzenlemenin her satırına “kararlılıkla uygulanacak” vurgusu eşlik ediyor.

Bu çok önemli, çünkü bu ülkede yıllardır “maganda kurşunu”nun bedelini ödeyenler hep masum insanlar oldu. Yorgun mermiyle hayatı sönen küçücük çocukların acısı hâlâ içimizi yakıyor. Bu yüzden bu düzenlemeler sadece birer madde değil; toplumun ortak yarası için atılmış çok kritik adımlar.

Özetle; trafikte yol kesen, saldırıya yeltenen, havaya ateş eden, insanların hayatını hiçe sayan kim varsa karşısında artık çok daha sert bir devlet duracak. Cezaların caydırıcı hâle gelmesi hepimizin güvenliği için şarttı. Şimdi önemli olan bu düzenlemelerin bir an önce yasalaşması, uygulanması ve tavizsiz şekilde sürdürülmesi.

Çünkü hiçbirimizin hayatı bir öfke nöbetine, bir maganda kurşununa, bir yol verme kavgasına teslim edilemeyecek kadar değerli.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }