“Tertemiz Eskişehir” sloganıyla yola çıkılan uygulamada çalışmalar sürüyor. Uygulama güzel, niyet yerinde… ama biz daha bu kültüre tam alışamadık.
Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi’nin birlikte yürüttüğü bu kampanya kapsamında sahada zaman zaman uygulamalarda yapılıyor.
Son rakamlar ortada…
Büyükşehir Zabıta ekipleri, çevreyi kirleten vatandaşlara Kabahatler Kanunu uyarınca 2 bin 953 TL ceza uyguluyor. Şubat ayından bu yana tam bin 158 kişiye toplam 3 milyon 419 bin 574 TL ceza kesilmiş. Sadece rakamlar bile aslında şehirde hâlâ bir alışkanlık problemi olduğunu kanıtlıyor.
Çöp kutusu yanınızdayken bile yere izmarit atanlar var. Çekirdek kabuğunu elinden savurur gibi atanlar, sanki o kabuk birkaç saniye içinde kendiliğinden buharlaşacak. En kötüsü de yere tükürenler… Hâlâ bu davranıştan vazgeçilememiş olması gerçekten düşündürücü.
Ben kampanyayı destekliyorum, hatta şehir için çok doğru bir adım olduğunu düşünüyorum. Ancak bir noktayı da söylemeden geçemeyeceğim: Bazı bölgelerde çöp kutuları gerçekten yetersiz.
Kalabalığın yoğun olduğu alanlarda, özellikle tramvay durakları çevresinde ve bazı parkların içinde çöp kutularının sayısı artmalı. Çünkü kent kültürü sadece uyarıyla, sadece cezayla oturmuyor. İnsanlara doğru davranışı kolaylaştıracak altyapıyı da sunmak gerekiyor.
Zabıta ekipleri sahada, uyarıyor, anlatıyor, gerektiğinde ceza yazıyor. Yetkililerin açıklaması da net:
“Eskişehir’in temiz kalması hepimizin sorumluluğu.”
Doğru. Ancak bu sorumluluk yalnızca zabıtanın değil; hepimizin, her gün, her adımda gösterdiği tavırla şekilleniyor.
Şunu unutmamalıyız:
Temizlik belediyenin görevi ama kirletmemek vatandaşın görevi.
Biz kirletmediğimiz sürece şehir zaten tertemiz olacak. Denetimin artması gerek, kutuların çoğalması gerek… Hepsi doğru. Fakat asıl mesele, sokakta yürürken elinizdeki küçücük bir çöpü bir iki dakika taşımayı öğrenmekten geçiyor.
Eskişehir güzel bir şehir. Temizliğiyle de örnek bir şehir olsun istiyorsak, alışkanlıklarımızı değiştirmekten başka çaremiz yok.