Tacire kadın ticaret kervanının başına geçecek işi dürüst, sözü doğru, emanette güvenilir, sözleşmeye sadık çalışacak bir kişiye ihtiyaç duymuş. Bu vasıfları taşıyan herkesin güvenini kazanmış akrabası Muhammedü’l Emin’le iş antlaşması yapmış. Tacire Kadın Hatice adına Şam diyarına büyük bir ticaret kervanı düzenlenmiş. Kervanın başında mali ücret karşılığında sorumlu ve yetkili Muhammedü’l Emin… Dünyada bir eşi daha kurulamayacak olan Hâne-i Saadet’i kuran Tahire, Tacire kutlu kadın Hz. Hatice… Âlemlerin efendisine huzurlu, mesrur, vefalı bir hayat yaşatan insanlığa örnek bir ailenin nasıl kurulması, korunması gerektiğini gösteren kadın Hatîcetü’l-Kübrâ… Hz. Peygamber’den evvel ölüm nedeniyle başından iki evlilik geçmiş. İlk kocasından üç, ikinci kocasından iki çocuğu olmuş.
Bir memleketin sosyo-ekonomik kalkınması başka piyasalara ticari açılımla olur. Teknolojik gelişimi farklı, bilgi kazanımıyla sağlanır. Din veya felsefi anlayışın tebliği diyalogla aldatmadan, hilafsız, doğru söz, dürüst davranışla güvenle elde edilir. Gerisi beyhude… Hikmetinden sual olmayanın kimin, kiminle ilerine yollarının nasıl kesiştireceğini kim bilebilir? Haticetü’ül Kübra ister sıfatına kölesi, ister hizmetçisi, ister danışmanı, isterse çalışanı deyin Meysere isimli kişiyi Şam diyarına tertiplediği ticari kervanda Muhammedü’l Emin’in yardımcısı olarak görevlendirmiş. Hatice: “Ey Meysere! Görevin sırasında Muhammed’i iyi izle. Dönüşte, onun hakkında senden detaylı, hilafsız rapor istiyorum.” demiş ve kervanı uğurlamış.
Bir süre sonra o zamana kadar görülmemiş bereketle, sağlıklı, vukuatsız her kesimin takdiri kazanılmış vaziyette Muhammedü’l Emin uhdesindeki kervan Mekke’ye dönmüş. Kervanı üstün başarı ile sevk ve idare eden güvenilir insan mal sahibine sözleşme kurallarında hesabı ziyadesiyle teslim etmiş. Tacire Kadın: “Ey Meysere! Bu kişi hakkındaki raporun nedir, anlat!” dediğinde, Meysere: “Hayatım boyu işinde dürüst, sözünde doğru, emanette güvenilir, arkadaşına sadık, sözleşme kurallarına bağlı, ölçüde hilesiz, tartıda aldatmayan böylesini görmedim. Gözlem, özetim budur.” demiş. Bunun üzerine Tahire Hatice, meramını hâsıl için arkadaşı Nefîse bin-i Münye’yi çağırtmış. Beceride, gayrette, dürüstlükte, iffette, şerefte, basirette, sadakatte, vefada öncü ve örnek Tacir, Tahire Kadın arkadaşı Nefise’ye: “Biliyorsun ki, bana pek çok şanlı-şöhretli, varlıklı insan talip ama hepsine cevabım rettir.
Ben mal, mülk, servet, şöhret değil temiz karakterin ölçüsü olan doğru sözlü, işi dürüst, emanette güvenilir, arkadaşına ve antlaşmasına sadakatli bu insanla evlenmeyi yeğliyorum. O nedenle, Muhammedü’l Emin’e git. Evlenip evlenmeyeceğini sor.” demiş. Nefise Kadın, gidip: “Ey Muhammed! Sen, niçin evlenmiyorsun!” dediğimde, “Maddi imkânım zayıf iken nasıl evlenebilirim,” dedi. Nefise: “Maddi imkânın olsa şerefli, iffetli, güzel birisi ile evlenir misin?” dedim. O: “O da kim, bu kadın?” dedi. Nefise: “Tacire, Tahire Hatice!” dedim. O: “Mümkün mü, bu evlilik!” dedi. Nefise: “Ötesini, bana bırak.” dedim. O: “Ben de, senin dediğini yaparım.” dedi. İlk evliliği vaktinde geleceğin peygamberi 25 yaşında, Haticetü’l Kübra’da 40’ında. Bazı rivayetlere göre de Tahire Kadının 28’inde olduğudur.
Nefise Kadın: “Hemen Hatice’ye gidip müjdeyi bildirdim. Bununu üzerine Hatice: “Ey amcaoğlum! Akrabam oluşun, şerefin, güvenilirliğin, sözünün doğruluğu, işinin dürüstlüğü, sadakatin dolayısı ile seninle evlenmeyi arzu ediyorum.” diyerek, âlemlerin efendisine evlilik teklifini yaptı. Tahire Hatice’den gelen evlilik teklifi üzerine geleceğin peygamberi durumdan amcası Ebu Talip’i haberdar etti. Amca Ebu Talip, Tahire Hatice’yi babası Huveylid b. Esed’den istedi. Fahr-i Kainât Efendisi, gelecekte peygamber hanımı olmanın şerefine nail kadınla ilk evliliğini gerçekleştirdi. Hz. Hatice’nin Hz. Peygamberden 4 kız, 2 erkek evladı oldu. Haticet’ül Kübra malı, canı, sadakati ve vefası ile âlemlerin efendisine yeni bir güç kaynağı oldu. Ta ki, Hüzün Yılı’na kadar… DEVAMI HAFTAYA
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!