Göz Doktorluğundan Dikta Rejimine: Bir Hanedanlığın Sonu
Suriye'yi otuz yıl boyunca "demir yumruk"la yöneten Hafız Esad'ın 2000 yılında ölümüyle, ülke yönetimine hazırlıksız yakalanan oğlu Beşar Esad geçti. Londra'da göz hastalıkları uzmanı olarak eğitim alırken, ağabeyi Basil'in trajik trafik kazası, Beşar'ın kaderini değiştirdi. Babasının vefatı sonrası yapılan anayasa değişikliğiyle başkanlık koltuğuna oturan Beşar'a ait her şey, geçen sene 8 Aralık 2024'te rejiminin devrilmesiyle yerle bir edildi.
Cehennemden Umut Işığına: Güvenlik ve Ekonomide İyileşme
Rejimin devrilmesini takip eden ilk dönemdeki belirsizlik ve kutlamaların aksine, bugün başkent Şam'da Umayyad (Emevi) Meydanı çevresinde alınan sıkı güvenlik önlemleri yeni bir düzenin sinyallerini veriyor. Beklenen yaygın şiddet olayları ve yeni bir iç savaşın çıkmaması, Suriye'nin yeni yönetiminin ilk büyük başarısı olarak kabul ediliyor. Yabancı müdahalelere rağmen sınırlı kalan bölgesel olaylar hakkında dahi soruşturmaların başlatılması, hukukun üstünlüğüne dair ilk adımlar olarak yorumlanıyor.
Yeni hükümet, yaptırımların gevşemesiyle birlikte uluslararası alanda tanınırlık elde etti; ülkenin ekonomik göstergelerinde iyileşmeler görülüyor. Halkın ifadelerine göre, memur maaşlarının 15 dolardan 100 dolara yükselmesi, benzin kuyruklarının bitmesi ve rüşvet korkusunun ortadan kalkması, "eskiden cehennemde gibi" yaşadıklarını belirten Suriyeliler için somut bir değişim anlamını taşıyor. Vatandaşlar, artık ifade özgürlüğüne sahip olduklarını ve geleceğe dair umutlarının yeniden doğduğunu vurguluyor.
Diplomasi Masasındaki Kritik Virajlar
Rejim sonrası süreçte yaşanan en önemli diplomatik dönüm noktaları, uluslararası ilişkilerde Suriye'nin yerini yeniden şekillendirdi. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Şam ve Riyad ziyaretleri, Arap ülkelerinin yeni yönetimle ilişki kurmasında kilit rol oynadı. ABD Başkanı Trump'ın yaptırımları kaldırma kararı ve Ahmed el-Şara ile Riyad'da yaptığı görüşme, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın ortak diplomatik adımlarının bir sonucu olarak gösterildi.
Ancak süreç, Haziran ayında Süveyda'da yaşanan gelişmelerle yeni bir yöne evrildi. İsrail'in Şam'daki kritik hedeflere yönelik saldırıları sonrasında Suriye ordusunun bölgeden çekilmesi, Süveyda'nın fiilen Şam'dan bağımsız hareket etmeye başlamasına neden oldu. Bu durum, ülkedeki bir başka önemli meselenin çözüm sürecini de olumsuz etkiledi.
Çözülmeyi Bekleyen En Büyük Sınav: SDG Meselesi
Ülkede birçok alanda ilerleme kaydedilse de, doğu bölgelerinin halen Suriye Demokratik Güçleri (SDG/SDF) kontrolünde olması, çözüm bekleyen en hayati başlık olarak öne çıkıyor. Üç yıldızlı Suriye bayrağındaki doğuyu temsil eden yıldızın simgesel önemine rağmen, bu bölgelerde devrimin yıldönümü kutlamalarının dahi SDG tarafından yasaklandığı bildiriliyor. Yıl sonunda dolacak olan entegrasyon anlaşması süresi ve Şam'ın bu meseleye yoğunlaşma beklentisi, ülkenin geleceği için en büyük sınavın bu bölgede yaşanacağını gösteriyor.
Devrimin birinci yıldönümü, Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın Emevi Camisi'nde verdiği "kardeşlik" mesajları, Kabe örtüsünden gelen özel hediye ve ülkenin farklı şehirlerinde düzenlenen kutlama hazırlıklarıyla karşılandı. 61 yıllık Baas rejimini deviren halk, zulmün ve baskının sona erdiği bu yeni dönemde, Suriye'nin yeniden inşası için zamana ihtiyaç olduğunu ancak umutlarının yüksek olduğunu dile getiriyor.