DÜNYA

Sudan’da “Yaşayan ölüler” Binlerce sivilin katliam ve açlığa karşı çaresizliği

El Fasher’in düşüşü ve devam eden çatışma ortamı, Rapid Support Forces (RSF) ile Sudanese Armed Forces (SAF) arasındaki güç mücadelesinin siviller üzerinde yarattığı felaketi tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.

Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alan Sudan’da, Nisan 2023’te başlayan iktidar kavgası kısa süre içinde geniş çaplı bir iç savaşa dönüştü. SAF ve RSF arasındaki bu çatışma, hem tarihî etnik ve bölgesel gerilimleri yeniden gün yüzüne çıkardı hem de insani felaketi beraberinde getirdi.

Özellikle Darfur bölgesinin başkenti El Fasher, RSF tarafından 26 Ekim 2025’te ele geçirildi. Ardından şehirde “temizlik” adı altında sokak sokak yürütülen sistematik katliam ve baskınlar rapor edildi: “Fifty or sixty people in a single street” (tek sokakta elli-altmış kişi) şeklinde tanıklıklar var.

Uydu görüntüleri, toplu mezarları ve yakılan cesetler i doğrular nitelikte.


RSF’nin ele geçirdikten sonra yalnızca öldürmekle kalmadığı, şehir dışına çıkışı engellediği ve yaklaşık 260 000 kişiyi yemek, su ve sağlık hizmetinden yoksun bıraktığı belirtiliyor.

Sağlık örgütleri, doğrudan sağlık tesislerine yapılan saldırılar yüzünden bakım hizmetlerinin çöküşte olduğunu; örneğin bir hastanede 460’tan fazla hasta ve refakatçisinin öldürüldüğü bildirildi.


Bu insanlık dramının kökeninde birden çok faktör var:

RSF’nin geçmişteki Darfur War bağları ve etnik temelli hedeflemesi — Fur, Masalit, Zaghawa gibi gruplara yönelik saldırılar rapor ediliyor.


Geçiş hükümeti süreciyle birlikte askeri güçlerin ortaklaşa yönetim arayışı, dağıtılmayan silahlar ve entegre olmayan paramiliter yapıların yükselişi.


Uluslararası yardımın ulaşılamaması, beslenme krizinin ve salgınların kapıyı çalması — Nisan 2023’ten bu yana yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi.

Durum o kadar kritik ki; hep açlık hem de güvenlik tehdidiyle karşı karşıya olan siviller, gıda, sağlık ve barınma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun halde. Özellikle kadınlar ve çocuklar ciddi koruma zorlukları yaşıyor: tecavüz, zorla evlilik ve çocuk işçiliği gibi ihlaller yaygın.


Uluslararası topluluk da sessiz kalamıyor — United Nations uzmanları “yasa dışı öldürmeler, etnik şiddet ve toplu mezar” iddiaları nedeniyle büyük endişe duyuyor.
Ancak çatışmanın çözümü gözle görülür şekilde ilerlemiyor; RSF bazı ateşkes görüşmelerine açık olduğunu bildirse de sahada şiddet dinmiyor.


Özetle: Sudan’daki zulüm sadece askeri bir çatışmadan ibaret değil, aynı zamanda etnik temelli şiddet, açlık, sağlık sisteminin çöküşü ve kitlesel yerinden edilme ile iç içe geçmiş çok boyutlu bir insani kriz haline gelmiş durumda. Bu başlık ve detaylar, hem X (Twitter) hem de YouTube için hazırlayacağınız içeriklerde “kilit mesajları” yakalamak için iyi bir başlangıç olabilir.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }