Her hafta olduğu gibi bugün de Eskişehirspor’un lig maçını takip ettik fakat gördüklerimiz artık gerçekten rahatsız etmeye başladı. İlk yarıda iki oyuncumuzun sakatlanması, oynanan oyun, karşılık verememe gibi durumlar gerçekten artık hem can sıkıyor hem de tereddüt ettiriyor. Gelin devre devre karşılaşmayı konuşalım.
İlk yarıda adeta sahada yoktuk. Sanki maça çıkmayı unutmuşuz gibi. 50 dakika süren ilk yarıda 1 tane pozisyonumuz var onu da değerlendiremedik. Başka da pozisyon üretemedik, üretecekmiş gibi de oynamadık açıkçası. 6. dakikada gol yiyip de bu kadar karşılık verememek olmaz, olmamalı. Hep söylüyoruz, Eskişehirspor isyandan doğmuştur. Biz bu gole ne isyan edebildik ne de karşılık verebildik. Sahada gezen, yürüyen, sorumluluktan kaçan, top benden gitsin de ne olursa olsun diyen bir oyuncu grubu var. Kendimi bildim bileli Eskişehirspor maçlarını izlerim. Çok kez yenildik, çok kez geri düştük ama hiçbir zaman çaresiz olmadık. Hiçbir zaman mücadeleden kaçmadık. Mağlup olduğumuz maçlarda bile kafa kafaya oynadık ama bu sene görüyorum ki gerçekten bir mücadele, bir hırs, bir istek eksikliği var. Marsilya’dan 3 yediğimizde de sahada ağırlığımızı koymaya çalıştık, Elazığ’dan 6 yerken de mücadele etmeye çalıştık. Ama bugün görüyoruz ki bu takım mücadele etmiyor ya da karar vericiler mücadele ettirmiyor.
İkinci yarıya baktığımızda aynı oyunu tekrar gördük. Karşılaşmanın son 5 dakikası hariç hiçbir şekilde oyuna ağırlığımızı koyamadık. O 5 dakikada da Ayvalıkgücü geriye yaslandığı için ileride top yapabildik yoksa onu da yapamayacaktık. Yüklendik fakat bir kontra atakta kalemizde golü gördük. Kaleci Bora olmasa maçın sonucu çok daha farklı olabilirdi. Şimdiye kadar hep hocaya yapılan eleştirilerde sessiz kaldım, sürece güvenelim dedim ama artık susmayacağım. Sorun hocada mı, futbolcularda mı bilmiyorum ama geçen sene 3. Lig’de üst sıraları zorlayan takımlardan oyuncular alıyorsun, bu isimler kötü isimler değil. Bu oyuncular oynayamıyorsa ya da bir şeyi yanlış yapıyorsa şapkayı önüne koyup düşünmek gerekiyor. İlk yarı bittikten sonra böyle mücadele edemeyiz kabul ediyoruz diyerek tribünün önünde konuşma yapıyorsun fakat hiçbir şey değişmiyor. Hoca gider veya kalır orası yönetimin bileceği iş ama taraftarların artık sabrı kalmadı. Hocanın kredisi kalmadı artık eksi yazmaya başladı. Ya bir an önce yollar ayrılmalı ya da hocaya ultimatom verilmeli.
Herkes nerede oynadığını, nerede hocalık yaptığını fark etmeli. Bir oyun kurgumuz yok, bir hücum planımız yok, rastgele, bireysel yeteneklerle oynamaya çalışıyoruz. Burası Bölgesel Amatör Lig değil. Burada taktik, teknik konuşuluyor, hocalık konuşuluyor. Yarın ya da yakın bir zamanda hocayla yolların ayrıldığı haberi görürsek şaşırmayız, ayrılmadığı haberini alırsak da şaşırmayız. Benim şahsi fikrimi soracak olursanız da hocayla Nazilli karşılaşmasından sonra yollar ayrılmalıydı. Biz bu senaryoyu haftalar önce gördük fakat bekledik. Sustuk. Küme düşecek olan Afyon’dan 3 gol yiyen Ayvalık’a gol atmayı geçtim pozisyon üretemedik. Bu utanç Serdar Göçerler’e yeter de artar. Kimin geldiği hiç önemli değil, gerekirse alt yapı hocası Yiğit Cumalı çıksın takımın başında ama artık Serdar Göçerler sayfası Eskişehirspor için kapansın.