Modernleşme karşısında geleneksel bir yapı olan aşiretlerin durumu

Tamamı akraba bağları üzerine kurulmuş ve tamamı akraba olmayan aşiretler olmak üzere iki yapıda aşiret biçimi bulunmaktadır. Aşiretler geleneksel toplumlarda etkin bir organizasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Aşiretler tarihsel, sosyal, kültürel ve siyasal yapılarak olarak tanımlanabilir. Geçmişten günümüze toplumsal kırılmalara bağlı olarak değişim ve dönüşüme uğramış olsa da özellikle Asya ve Ortadoğu'da aşiretlerin varlığından bahsedebiliriz. Aşiret olgusu, günümüzde Türkiye‘de batı illerinden doğu illerine doğru artan yine kırsaldan kentlere doğru zayıflayan bir seyir takip etmektedir. Modernleşmenin etkisiyle bireyselleşmenin güçlendiği, kolektif hareket etmenin görece etkisinin azaldığı bölge ve alanlarda aşiret olgusu zayıflar. Aşiretler güç kaybetmekle birlikte varlığını kültürel ve toplumsal olarak korumaktadır. Geleneksel bir sistem olan aşiret örgütlenmesi ise modernleşme karşısında çözülmeye başlanmış fakat tamamen ortadan kalkmamış.

Modernleşme ve kentleşme ile biteceği öngörülen aşiret kurumu, kendisini yenileyerek, modern bir aygıt olarak sivil toplum bünyesinde gerekse de geleneksel özellikleri ile kent merkezlerinde devam etmektedir. Aşiret dernekleri aşiret kültürünün devamlılığının sağlandığı kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda 2016 yılında kurulan Kadim Aşiretler Federasyonu‘nu örnek verebiliriz. Kurucu Genel Başkan Rasim Aslan, "11 ekim 2016 tarihinde kurulan federasyonun amacı Ülkemiz de ve özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde tarihi, kültürel, sosyal ve siyasal açıdan önemli bir gerçeği temsil eden aşiretlerimizin dayanışmasını sağlamaktır." diye belirtmektedir. Bu konuda büyük bir gayret gösteren Kadim Aşiretler Federasyonu aşiretlerin modernleşmeyle beraber kentleşme içerisinde kendilerini konumlandırmaları açısından büyük bir misyon üstlenmektedir. Yine örnek vermek gerekirse Van’da Pinyanişiler, Şanlıurfa’da Sorkanlar, Diyarbakır’da Metinanlar, Batman’da Recebanlar ve birçok ilde birçok aşiret dernekleşme yoluna gittiler.Kırvar-Sorkan Aşiretinin önde gelen genç ismi Halil Beg Kırvar Türkiye geneline yayılmış aşiret üyeleriyle biraraya gelecek şekilde etkinlikler düzenlemiştir.

Aşiretler kentlerde özellikle düğün ve taziyelerde dayanışma noktasında örnek teşkil etmektedir. Bu da kentlere göç eden aşiret mensuplarının birarada durmasını sağlamaktadır.Son dönem sosyal medya üzerinde gençler aşiretlerini paylaşarak,aşiretçiliği ön planda tutmaya devam etmektedir.G.Anadolu bölgesinde çekilen bazı dizilerde aşiretçiliğe ilgiyi artırmaktadır.Bu diziler de ne kadar aşiretçilik farklı şekilde yansıtılsa da aşiretçiliğin gündemde kalması noktasında etkili oluyorlar.Özellikle son dönem Mardin’de çekilen Uzak şehir bu anlamda örnek verilebilir.


Aşiret olgusu seçimlerde siyasi partiler tarafından özel olarak ele alınmaktadır. Aşiretler kırsalda olduğu gibi kentlerde de birlik ve beraberlik içerisinde bulundukları güç odağı olmak için ortak paydada buluşabiliyor. Aşiret liderinin siyaset içerisinde ön plana çıkması için çalışmalarda beraber hareket ediliyor.Bugün mecliste bulunan vekillerden bazıları aşiretteki konumlarıyla ön plana çıkıyorlar.Ak parti Diyarbakır milletvekili Suna Kepoğlu,hanımağa,Şırnak milletvekili Arslan Tatar ağa olarak siyaset içerisinde yer buluyorlar.Batman’da Sinikan Aşiretinin önde gelen ailesinden Ferhat Nasıroğlu milletvekili olarak mecliste yerini almış bir siyasetçi.Bu tarz örnekler çoğaltılabilir.

Modernleşme karşısında biteceği öngörülen aşiret yapısı modern enstrümanlar aracılığıyla varlığını sürdürmektedir.

Aşiretler modernleşme karşısında yok olmamış, dönüşerek varlığını sürdürmüştür.Bugün daha çok kültürel, sosyal ve siyasi platformlarda etki gösteriyorlar.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }