Kuru tarım geleceğe umut olacak

İklim değişikliği artık sadece bilim insanlarının uyarı yaptığı bir kavram olmaktan çıktı, hayatın tam ortasına yerleşti. Her geçen yıl yazlar daha kurak, kışlar daha dengesiz geçiyor. Eskişehir’in can damarı Porsuk Barajı’ndaki su seviyesinin bu yıl yüzde 30’a kadar düşmesi, iklim krizinin şehrimize nasıl sirayet ettiğini en somut biçimde gösteriyor. Su kaynaklarının doğru kullanımı, tasarrufun sadece evde değil tarlada da hayati bir mesele haline geldiği bir dönemdeyiz. Bu koşullarda tarımın geleceğini konuşmadan, suyu konuşmak mümkün değil.

İşte tam da bu noktada Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin attığı yeni bir adım, hem geçmişle bağ kuruyor hem de geleceğe umut ekiyor. Belediye, Anadolu’nun en eski buğday türlerinden biri olan Kavılca Buğdayını Eskişehir topraklarıyla yeniden buluşturdu. Küllüoba kazılarında kalıntılarına rastlanan, 13 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihinin en eski tarım ürünlerinden biri sayılan bu ata tohumu, bugün kuraklıkla mücadelede yeniden sahneye çıkıyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, bu özel projenin ekim etkinliğinde yaptığı açıklamada “Buradan geleceğe umut ekeceğiz.” dedi. Aslında bu cümle sadece bir temenni değil, aynı zamanda bir vizyonun ifadesi. Çünkü Kavılca Buğdayı, iklim değişikliğine dayanıklılığıyla bilinen bir tür. Gübreye, ilaca, hatta sulamaya ihtiyaç duymadan yetişiyor. Yani hem çevreye duyarlı hem de ekonomik açıdan sürdürülebilir bir ürün. Bu yönüyle kuru tarımın geleceği açısından da büyük bir umut ışığı taşıyor.

Belediye, 11 dekarlık kendi arazisinde bu deneme ekimini gerçekleştirdi. Kars ve Ardahan bölgelerinde halen yetiştirilen bu özel buğday türü, Süpüren Mahallesi’nin iklim koşullarına da oldukça uygun. Mahalle muhtarı Osman Atan’ın da ifade ettiği gibi, bölgenin serin yapısı Kavılca’nın doğal yetişme ortamına benziyor. Bu da projenin başarı şansını artırıyor.

Kavılca Buğdayı’nın Eskişehir’e geri dönmesi, sadece bir tarım girişimi değil, kültürel bir diriliş aslında. Küllüoba kazılarında bulunan 5 bin yıllık ekmeğin, yine bu buğdaydan üretilmesi, geçmişle bugün arasında anlamlı bir köprü kuruyor. Büyükşehir Belediyesi, hasat sonrasında elde edilecek bu ata tohumu buğdayla yeniden Küllüoba Ekmeği üretmeyi planlıyor. Böylece hem yerli tohumun korunması hem de doğal tarımın teşviki yönünde önemli bir adım daha atılmış olacak.

İklim değişikliği, kuraklık ve suyun azalması gibi sorunlara karşı mücadele sadece baraj yapmakla, tasarruf çağrısı yapmakla sınırlı kalmamalı. Eskişehir’in bu projede gösterdiği gibi, çözümün bir ayağı da tarımda olmalı. Çünkü suyu en çok kullanan sektörlerden biri olan tarım, aynı zamanda suyun korunmasında da kilit rol oynuyor. Kuru tarım ve yerel tohumlar üzerine geliştirilen projeler, geleceğin tarımsal direncini artıracak en güçlü adımlar arasında.

Kısacası, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin bu girişimi sadece bir tohum ekimi değil, aynı zamanda bir bilinç ekimi. Kavılca Buğdayı toprağa düşerken, bizlere de sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluklarımızı hatırlatıyor. Belki de geleceğe umut ekmenin en güzel yolu, toprağın sesine yeniden kulak vermektir.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }