Adalet Bakanlığı bastı mührü: Trafikte tehlikeli araç kullananlara ceza artıyor. Alkolle direksiyon başına geçenlere “buyur 6 ay hapis”, yol kesene “bir-üç yıl arası paket”... E hâlâ ehliyeti gömlek cebinde taşıyan dayılar için biraz can sıkıcı olabilir tabii.
Ama durun! Sevinelim mi, üzülelim mi, bilemedim. Çünkü bu memlekette kurallara uyana değil, uymayana alkış tutuluyor.
Şimdi 10. Yargı Paketi diyor ki: “Alkolle araç kullanırsan hapis cezası seni bekliyor.” Güzel. Ama bizim millet önce “Bir dublede bir şey olmaz” diyor, sonra masada cruise controlden çıkıyor, doğru direksiyon başına.
Trafikte yol kesmek müstakil suç olmuş. Bravo! Zaten bazıları öyle ustaca kesiyor ki yolu, kesmiyor, adeta duvar örüyorlar. Hele ki düğün konvoyları! Yol kesiyorlar, korna çalıyorlar, halay çekiyorlar, sonra da sosyal medyada “En mutlu günümüzdü” diye yazıyorlar. Diğer şeritteki sürücü için “en sinirli gün” olabilir ama kimin umurunda?
Ölümlü ve yaralamalı kazalarda olay yerinden kaçan sürücüye ise 1 ila 3 yıl arası hapis cezası ve 2 yıl ehliyet iptali,
Ambulans, itfaiye ve polis araçlarına yol vermeyenler de artık ciddi cezalar ödeyecek.
Israrlı araç takibi, saldırı amacıyla araçtan inme gibi durumlar da suç sayılacak.
Makas atma cezası, artırılıyor. Ayrıca ehliyete 1 yıl el konulacak.
Drift cezası yükseltiliyor. Ve yine ehliyete 1 yıl el konulacak.
Ehliyetsiz araç kullanma cezası da katlanıyor.
Alkollü araç kullanma cezasında ciddi artışa gidiliyor. Ve ehliyete el koyma süresi 1 yıla uzatılıyor.
Uyuşturucu etkisi altında araç kullanmanın para cezası artarken, ehliyet 5 yıl süreyle geri alınıyor.
Şimdi soruyorum sevgili dostlar: Bu cezalar iyi güzel de, bizim trafik kültürümüz hangi pakette?
Tabelaya bakmaz, şeritte durmaz, sinyali bile "özel bilgi" gibi saklayan bir sürücü profilimiz var. Bizim için trafik bir ulaşım değil, bir karakter testi.
Belki bir gün, yollarımız ceza korkusuyla değil, insanlık duygusuyla güzelleşir.
Ve o gün geldiğinde, kırmızıda durana “enayi” değil, “örnek vatandaş” deriz.