Konuştukça Batan Mansur Yavaş Da CHP’ye Deva Olamaz

Siyaset sahnesi, bazen bir tiyatro sahnesinden farksız…

Başrolü kapanlar, spot ışıkları altında parladığını sanırken, bir bakmışsınız repliklerini unutuvermiş, sahnenin ortasında apışıp kalmış…

İşte Mansur Yavaş, tam da bu rolün hakkını veriyor: Konuştukça batan, battıkça CHP’yi de dibe çeken bir “umut” balonu…

Ankara’nın belediye başkanı, bir zamanlar “kurtarıcı” diye alkışlanırken, şimdi her mikrofon başına geçtiğinde kendi kalesine gol atıyor…

Bravo, Mansur Bey, bu performans Oscar’lık!

Yavaş’ın 2019’da Ankara’yı kazanması, CHP için bir zaferdi, kabul…

Sağdan sola, herkesin oyunu toplayan bu “sözde tarafsız” belediye başkanı, adeta bir halk kahramanı gibi karşılanmıştı…

Ama işte, balonlar bir gün patlar…

Yavaş’ın o “hizmet odaklı” imajı, zamanla bir sabun köpüğünden farksız hale geldi…

Projeler mi?..

Ne projesi?…

Eskiden kalanlar ise Yavaş’tan daha yavaş ilerliyor…

Eleştirilere yanıt mı?

Ya sessizlik, ya da “Ama Melih Gökçek…” diye mızmızlanan , buram buram eziklik kokan bir bahane…

Mansur Bey, kusura bakmayın ama bu “çalışma” temposuyla, Ankara’yı değil, ancak bir köy meydanını aydınlatırsınız!..

Gelelim asıl meselemize: CHP’ye deva olma hayalleri…

Hadi canım, siz de mi inandınız buna?..

CHP, yıllardır liderlik krizinde debeleniyor…

Kılıçdaroğlu’nun “yenilmezlik” rekoru kırdığı günlerden, Özgür Özel’in “eh işte” dönemine geçtik, ama hâlâ bir kurtarıcı bekleniyor…

Ve bazıları hâlâ ciddi ciddi Mansur Yavaş’ı bu role yakıştırıyor!..

Güler misiniz, ağlar mısınız?..

Yavaş, bırakın CHP’yi toparlamayı, kendi söylemlerini toparlayamıyor…

Her açıklama, bir PR faciası; her demeç, bir itibar erozyonu…

Adam konuşuyor, CHP’nin oyu düşüyor; susuyor, bu sefer “Niye susuyorsun?” diye eleştiriliyor…

E, ne yapsın, sahneyi mi terk etsin?

Ankara’da birkaç asfalt döküp, birkaç park açmakla “lider” olunmuyor, Mansur Bey…

CHP’nin ihtiyacı, sadece “iyi çocuk” imajıyla değil, vizyonla, karizmayla ve en önemlisi, lafı gediğine koyacak bir siyasi zekâyla gelen bir isim…

Sizde bu var mı?…

Yavaş’ın belediye performansına bakın: Trafik çilesi, yarım yamalak projeler, bir de üstüne “Ama pandemi, ama bütçe” bahaneleri…

Sanki diğer belediyeler uzayda çalışıyor!…

CHP’nin derdine deva olacak lider, kriz anında sakin kalır, eleştiriyi göğüsler, çözümü masaya koyar…

Sizde hangisi var, söyleyin de biz de öğrenelim…

Mansur Yavaş, Ankara’da koltuğunu bir süre daha koruyabilir, çünkü alternatifler de parlak değil…

Ama CHP genel başkanlığı?

Cumhurbaşkanı adaylığı?

Lütfen, bu hayali kuranlar bir aynaya baksın…

Yavaş, konuştukça batıyor; battıkça da CHP’yi dibe çekiyor…

Parti, bu “sakin güç” masalına kanarsa, bir sonraki seçimde yine hüsran tribünlerinde yerini alır…

CHP’nin devası, Yavaş’ın sessizliğinde değil, sahneyi sallayacak bir liderde…

Ama o lider, siz değilsiniz Mansur Bey…

Mikrofonu bırakın, sahneyi terk edin; belki o zaman CHP bir nefes alır!..

AZ DA SAĞLIK…

Üç tür lif vardır…

—ÇÖZÜNEN LİFLER: Sıvıyı emer ve dışkıyı daha büyük ve çıkarılması daha kolay hale getirir.

Kaynaklar: Tam tahıllar, fındık, bakliyat, tohumlar, kök sebzeler (havuç, pancar), kivi, üzüm, ahududu gibi yenilebilir tohumlara sahip meyveler.

—ÇÖZÜNMEYEN LİFLER: Safra moleküllerini, metabolik atıkları, hormonları ve eksojen kimyasalları toplar, böylece vücuttan atılabilirler. Eksikliğinde, atık ürünler bağırsaklarda yeniden emilir ve vücutta dolaşırlar.

Kaynaklar: Fasulye, bezelye, keten tohumu, elma, avokado ve Brüksel lahanası.

—PREBİYOTİK LİFLER: Bütürik asit gibi bileşikler üreterek bağırsaklardaki dost bakterileri beslerler

Kaynaklar: Muz, soğan, sarımsak, karahindiba ve hindiba kökü.

NE DEMİŞ?..

"Poltava'da esir oluyordum. Bu, benim için bir ölümdü, kurtuldum. Buğ nehri önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi... gene kurtuldum. Fakat bugün esirim. Türklerin esiriyim. Denizin, ateşin ve suyun yapamadığını onlar yaptılar, beni esir ettiler. Ayağımda zincir yok. Zindan da değilim. Hürüm, istediğimi yapıyorum. Lakin gene esirim; şevkatin, ülüvvü cenabın, asaletin, nezaketin esiriyim. Türkler beni işte bu elmas bağa sardılar."

İsveç kralı

Demirbaş ŞARL

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }