ESKİŞEHİR

‘İsteğe bağlı devam en büyük engeldir’

Eğitim Sendikaları dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının ardından bugün okulların açılmasını değerlendirdi.

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı İbrahim Akar, salgın sürecinin en başında beri gerekli tedbirlerin alınıp eğitim çalışanlarının aşılanması ve yüzyüze eğitimin yapılması hususundaki görüşlerini belirttiklerini söyledi. Akar, ‘‘Bir yılı geçkin süredir kapanmanın etkisiyle psikososyal anlamda olumsuz etkilenen çocuklarımızın ve gençlerimizin bu ruh halinden çıkmasına yardımcı olacak etkinliklerin yapılması ve bu durumun ortadan kaldırması ilk hedefimiz olmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı yapılması planlanan telafi eğitim programında bunu öncelemelidir. Bir an önce tüm eğitim çalışanlarının yaşına bakmaksızın aşılanması da gelecek eğitim öğretim yılının güvenli bir şekilde başlayabilmesi adına çok önemlidir’’ dedi.

‘EN ÖNEMLİ HUSUS AŞILAMA’

Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Haydar Urfalı, ‘‘Aslında yüz yüze eğitim sürecinin tekrar başlatılmasında ki esas amacın öğrencilerimizin sosyal, duygusal ve fiziksel olarak salgının eğitime yansıyan olumsuzluklarını bir nebze bertaraf etmek, öğrencileri akademik, sosyal, duygusal, fiziksel ve sağlık yönlerinden desteklemek olduğu anlaşılmaktadır. Okulların yüz yüze eğitim-öğretim sürecine tekrar başlaması ile ilgili kararın dün akşam açıklanması bir takım aksaklıklara neden olmuştur. Ancak buradaki en önemli husus unutulmasın ki öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının aşılanmasıdır. Bu konuda epeyce yol alınmasına rağmen henüz tam sonuca ulaşılamamıştır. Ayrıca sınavların yapılmasının öğrencilerin tek dönem ortalamasıyla sınıf geçme hakkı verilmesi nedeniyle yazılı sınavların isteğe bağlı hale getirilmiş olması ders devamının sayılmaması ve özellikle de salgının seyrinin hala yüksek seyretmesi yüz yüze eğitimin en büyük engeli olarak karşımızda durmaktadır’’ diye konuştu.

‘DİLEKÇELİ EĞİTİM OLAMAZ’

Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, ‘‘Dilekçeli eğitim ile isteğe bağlı telafi eğitimi olamaz. Eskişehir'de ve ülkenin her yerinde o sınıfta olan çocukların neye ihtiyacı olduğunu bilenler sadece ve sadece eğitim emekçileridir.  Açıklamalara göre, 6,7,10,11. Sınıflar bu yılı sadece 3 hafta ve toplamda 6 gün okula gidebileceklerdir. Notlar zaten sisteme girildi. Pedagojik olarak mümkün olmayan bir durum ile karşı karşıya bırakıldık. Günü birlik politikanın sonucunu ülke olarak ödüyoruz. Telafi eğitimi yapılacaksa ciddi ele alınmalıdır. İsteğe bağlı; öğrencilerin ihtiyacı tespit edilmeden yapılan bir telafi programı olur mu? Mesele sadece ders anlatmak değildir. Okullar neyi telafi edecekler? Planlanmış çeşitli yaşantılarla çocukların sosyal ilişki, duygusal bağ kurma, iletişim ihtiyaçları giderilecek midir? Ön hazırlık yapılmadan kervan yolda düzülür mantığı devreye girecektir’’ şeklinde konuştu.

‘FAYDA SAĞLAMAYACAKTIR’

Eğitim İş Şube Başkanı Hüseyin Yurtman, ‘‘Corona virüs tedbirleri kapsamında İlkokulların 1 Haziran, Ortaokul ve liselerinde 7 Haziran itibarı ile açılma kararı eğitim öğretim açısından herhangi bir fayda sağlamayacaktır. İsteyenin girip, istemeyen öğrencinin girmediği sınavlar yapılmış, sınıf geçme notları belirlenmiş ve devam mecburiyeti olmayan bir dönemin sonuna gelmişken üstelik öğretmen ve eğitim emekçilerinin aşılanma işlemi tamamlanmamışken üç haftalığına okulları açmak göstermelik bir uygulamadan öteye gitmeyecektir’’ ifadelerini kullandı.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }