HÜZÜN YILI

İnsanın insana zulmü adaletin umursanmadığı hâldir. Zulüm güçlünün masumu, mahzunu mağdur, mazlum bırakmasıdır. Müslüman’ın Müslümana zulmünü düşünmek bile akla, imana, insafa, adalete, züldür. İslam ile gelen adalet, merhamet gibi dini hükümlerin sömürü düzenlerini bozacağı kaygısıyla bazı çıkar güruhları Peygamber’e karşı çıktılar. İslam öncesi kız doğması ithamı ile evladın diri, diri toprağa gömüldüğü gibi bir zulüm de yaşadı insanlık. Peygamber ve ona inanlara ellerinden gelen zulümden geri durmadılar. Unutulmayacak zulümlerden biri de Uhud harbi ile küffarın, amentüye iman ehlini imhaya kalkıştığında Allah’ın Habibi’nin kendi zırhının tesiriyle mübarek yanağı kanadı, dişi kırıldı.

Mevlâ: “Ey Cebrail! Habibimin yardımına yetiş… Onun kanından bir damla yeryüzüne düşecek olursa yerin altını üstüne getiririm. Gök kubbeyi göçürürüm… Taş üstünde taş bırakmam.” buyurdu. Cebrail, yetişip yere düşmekte olan kanı havada tuttu. Hz. Peygamber, Cebrail’e: “Ey Cebrail! Seni, en çok üzen hadiseler nelerdir?” dedi. Cebrail: “Hz. İbrahim’in Nemrut tarafından ateşe atılması… Hz. İsmail’i babasının kurban etmek için boğazına bıçak vurması… Kardeşleri tarafından Hz. Yusuf’un kuyuya atılması… Bir de, şu an ki, senin durumun.” demiş. Hz. Peygamber: “Rabbim! Kavmim hakikati bilmiyor. Onları af et!” dedi. Nice zalimler bu dünyadan gelip geçti ama mazlumun yanında yer alan merhametli, vefalı insanlar da oldu, Seyyidetü’n-Nisâ Haticetü’l Kübrâ gibi.

Haticetü’l Kübrâ antlaşmalara sadakati kadar adalette, merhamette, ticarette, yardımlaşmada yaşantısıyla dünya kadınlarına önemli mesajlar verdi. Âlemlerin efendisi ile evliliği de kendisine ilahi bir ödüldür. Tarih, Muhammedün’ül Emin ile Tahire Kadının emsali görülmemiş saadet dolu evliliklerine tanık oldu... İslam’la birlikte Tacire Hatice, Haticetü’l Kübra unvanı ile anıldı. Varlıklı, vakarlı, şerefli, azimli yaşam mücadelesi ile dünya kadınlarına ticarette de öncü ve örnek olmuş bir kadın. Hz. Hatice saadet, huzur, bereket ve mücadele dolu bir evliliğin kurulmasında evrensel değerler doğrultusunda dünya kadınlarına evlilikte vefanın, mutluluğun, birlikteliğin mirasını bırakan bir kadın. Hazreti Hatice sorgusuz, tereddütsüz her hâliyle eşi ne yapmışsa, ne söylemişse onu, onun istediği gibi yapmış bir kadın. Hatemü’l Embiya, Hirâ dağında tefekkürün tekâmül bulduğu kutsal mağaradan peygamberlik göreviyle görevlendirilip evine döndüğünde eşi Hatice’ye durumu bildirdi.

Hz. Hatice, eşine yüksünmeden yaptığı hizmetin yanında itirazsız namaza başlamakla da İslam üzere namazla ilk müşerref kadın unvanına nail oldu. Hz. Peygamberin sütannesi Halime Hatun, Peygamber’ i Mekke-i Mükerreme’de ziyarete gelmiş. Peygamber’e, büyük bir kuraklık sonucu hayvanlarının telef olduğunu bildirmiş. Hz. Peygamber, durumu Hz. Hatice ile müşavere etmiş. Haticetü’l Kübra 40 koyun ile sair ihtiyaçlarının görülmesi kastıyla bir de deve hediye etmiş. İşte, sıla-i rahim budur. Kureyş’te şiddetli kıtlık olmuş. Merhamet ve adalette insanlığın önderi Peygamber, mali durumu zengin olan amcası Abbas’a: “Amca, biliyorsun ki, amcam Ebu Talip’in maddi durumu zayıf, nüfusu kalabalık. Gidip ona yardım edelim. Sıkıntısı geçinceye kadar oğullarından birini ben, birini de sen himayemize alıp onun yükünü hafifletelim.” dedi.

Amca Abbas: “Hemen gidip görüşelim.” dedi. Durum, Ebu Talip ile müzakere edildi. Ebu Talip: “Akil’i bana bırakın. Diğerleri sizin.” dedi. Abbas: “Cafer’i ben alayım.” Hz. Peygamber’de: “Ben de, Ali’yi alayım.” dedi. İşte böyle yaşar, yaşatılır sıla-i rahim denilen bağ… Hz. Peygamber’in en çok sevdiği iki büyük güç kaynağından amcası Ebu Talip’i ve akabinde de eşi Haticetü’l Kübarâ’yı ebedi yurtlarına uğurladığı yıla, İslam Literatüründe “Hüzün Yılı” adı verilmiş. Hayatın mücadelesinde kendisine büyük destekçi iki sevdiği insanı kaybetmek kimi üzmez ki?

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }