Eskişehir Sanayi Odası’nın bir süredir sürdürdüğü “Fikir Sofrası” buluşmalarını gerçekten çok önemsiyorum. Bana kalırsa bu toplantılar, klasik birer sektör istişaresi olmanın ötesine geçmiş durumda. Çünkü orada yalnızca sorunlar masaya yatırılmıyor, aynı zamanda ortak aklın nasıl inşa edileceğine dair güçlü bir irade de ortaya konuyor.
Son toplantı da bunun güzel bir örneğiydi. 7. Meslek Grubu olan Kauçuk, Plastik ve Kimyasal Ürünler Sanayi ile 8. Meslek Grubu olan Elektrikli Ev Aletleri, Reklam, Bilgisayar, Yazılım ve Donanım Ürünleri Sanayi temsilcileri bir araya geldi. Katılım oldukça yoğundu. ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın ve yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda, her sektörün kendi sıkıntıları ve beklentileri dile getirildi. Ama daha önemlisi, bu sıkıntıların ortak çözüme nasıl dönüştürülebileceği üzerine kafa yoruldu.
Kesikbaş’ın toplantıda söylediği bir cümle özellikle dikkat çekiciydi: “Sanayicimizin her sesine, her talebine kulak veriyoruz.” Bu aslında basit bir cümle gibi görünebilir. Ancak iş dünyasında, özellikle de sanayide, en büyük şikâyetlerden biri çoğu zaman sesini duyuramamak olur. Burada ise Eskişehir Sanayi Odası’nın tam tersi bir yaklaşımı benimsediğini görüyoruz. Dinleyen, not alan, çözüm için uğraşan bir yapıdan bahsediyoruz.
Sektörlerin gündeme getirdiği finansmana erişim, nitelikli iş gücü, mevzuat uyum süreçleri gibi sorunlar bugün yalnızca Eskişehir’in değil, Türkiye’nin tamamının meselesi. Ama şunu kabul etmek gerekir ki, bu tür sorunları tek başına çözmek mümkün değil. Hele hele sanayinin geleceğini ilgilendiren stratejik adımlar için mutlaka ortak güç gerekiyor. İşte Fikir Sofrası tam da bu nedenle değerli bir platform.
Ben bu uygulamayı şöyle görüyorum: Hepimizin bildiği o geleneksel sofralarda, farklı tabaklar, farklı tatlar bir araya gelir. Birinin eksikliğini diğeri kapatır. Ortaya çıkan şey tek başına bir yemeğin değil, birlikte hazırlanmış bir ziyafetin tadını verir. Eskişehir Sanayi Odası da farklı sektörleri aynı masada buluşturarak aslında benzer bir yol izliyor. Her sektör kendi sorununu getiriyor ama sonuçta herkesin ortak faydasına olacak bir yol haritası çıkıyor.
Şunu da unutmamak lazım: Küresel rekabette ayakta kalabilmek için yalnızca üretmek yetmiyor. İyi bir iletişim ağı kurmak, sorunları hızlıca çözecek mekanizmalar yaratmak ve en önemlisi de birlikte hareket edebilmek gerekiyor. Bu yüzden Fikir Sofrası, sadece bir toplantı değil, aslında geleceğin güçlü sanayi kültürünün inşasında önemli bir adım.
Ben bu tür toplantıların artarak devam etmesini diliyorum. Çünkü biliyorum ki, sorunları konuşmanın en iyi yolu onları ertelemek değil, masaya yatırmaktır. O masadan kalkarken herkesin elinde biraz daha umut, biraz daha çözüm ve biraz daha ortak güç varsa, demek ki doğru yoldayız.