Eskişehirspor kendi ezberine yenildi

Eskişehirspor için Balıkesirspor maçı yalnızca alınan 3-0’lık bir yenilgi değil, aynı zamanda sezonun bu noktasına kadar inşa edilen oyunun ciddi biçimde sorgulanmasını gerektiren bir kırılma anı oldu. Tribünlerin dolu olduğu, rüzgârın arkasına alındığı, Karşıyaka galibiyeti ve Kütahyaspor beraberliğiyle zirve yarışının kızıştığı bir dönemde gelen bu mağlubiyet, “nasıl kaybedildiği” üzerinden çok daha fazla konuşulmayı hak ediyor.

Skor tabelası ne söylerse söylesin, maçın hikâyesi aslında ilk 30 dakikada yazılmaya başladı. Eskişehirspor, sezon boyunca ısrarla benimsediği geriden oyun kurma alışkanlığını Balıkesirspor’un sert ön alan baskısına rağmen terk etmedi. Rakip ise tam da bunu bekliyordu. Bloklar arası mesafeyi daraltan, merkezi kilitleyen ve Eskişehirspor’u kendi yarı sahasında hataya zorlayan bir Balıkesirspor vardı sahada. İlk yarı 0-0 bitmiş olsa da skor aldatıcıydı; golün geleceği belliydi.

İkinci yarıda beklenen kırılma yaşanmadı. Teknik direktör Hakan Şapcı, oyunun tıkandığını görmesine rağmen aynı planla devam etmeyi tercih etti. Değişiklikler geldi ama hamleler, sahadaki probleme çözüm üretmekten uzaktı. 58 ile 72. dakikalar arasında gelen üç gol, sadece bireysel hataların değil, aynı zamanda oyun ısrarının da faturasıydı. Eskişehirspor, kendi ezberine sadık kalırken Balıkesirspor maç planına sadık kaldı ve kazandı.

Bu noktada tartışılan penaltı pozisyonu elbette konuşulmalı. Hakem kararları, özellikle bu liglerde her zaman gri alanlar yaratır. Ancak tüm hikâyeyi tek bir pozisyona bağlamak, Eskişehirspor’un yaşadığı yapısal sorunları görmezden gelmek olur. Orta sahada ikinci ve üçüncü bölge bağlantısı koptuğunda, topa sahip olmanın bir anlamı kalmıyor. Eskişehirspor, Balıkesirspor karşısında iki pası arka arkaya yapmakta zorlanan bir görüntü verdi.

Puan tablosu da bu yenilginin etkisini net biçimde gösteriyor. Zirveyle fark 8 puana çıkmış olabilir ama lig henüz bitmedi. Asıl tehlike, bu tür maçlardan doğru derslerin çıkarılmaması. Play-off hattı hâlâ ulaşılabilir, hatta doğru hamlelerle şampiyonluk yarışı bile yeniden konuşulabilir. Ancak bunun için devre arasında merkez orta saha ve savunma hattına net dokunuşlar yapılması şart. Daha da önemlisi, Eskişehirspor’un tek planlı oyun anlayışını esnetmesi gerekiyor.

Bu takımın adı hâlâ Eskişehirspor. Bu tribünler hâlâ doluyor. Bu şehir hâlâ inanıyor. Ancak futbol, sadece inatla değil, akılla da oynanan bir oyun. Balıkesirspor maçı, Eskişehirspor için bir alarmdır. Doğru okunursa, sezonun geri kalanı için bir fırsata da dönüşebilir. Aksi halde, bugün “beklenmedik mağlubiyet” dediğimiz tablo, yarın alışıldık bir hayal kırıklığına dönüşebilir.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }