Eskişehir’in raylı mirası

Eskişehir denildiğinde akla gelen ilk şeylerden biri hiç kuşkusuz raylı sistemlerdir. Çünkü bu şehir, rayın sesini, trenin gücünü, lokomotifin emeğini yüzyılı aşkın süredir yüreğinde taşır. Osmanlı döneminde İstanbul-Bağdat demiryolu hattının önemli duraklarından biri olarak başlayan bu hikâye, Cumhuriyet’le birlikte sanayileşmenin, üretimin ve mühendisliğin kalbine dönüştü. TÜLOMSAŞ’ın (bugünkü adıyla TÜRASAŞ’ın) kuruluşu, sadece bir fabrikanın değil; bir şehrin kaderinin raylar üzerinde yeniden yazılmasıydı.

Bugün geldiğimiz noktada Eskişehir, raylı sistemler denildiğinde yalnızca geçmişiyle değil, geleceğe yön veren potansiyeliyle de ön planda. İşte bunun en somut örneklerinden biri de geçtiğimiz günlerde Odunpazarı Belediyesi Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “2. Raylı Sistemler Kongre ve Sergisi” oldu. Üç gün süren etkinlikte mühendislik odaları, üniversiteler, sektör temsilcileri ve öğrenciler bir araya gelerek raylı sistemlerin geleceğini tartıştı.

Kongrede düzenlenen paneller, aslında Türkiye’nin bu alandaki vizyonunu da ortaya koydu. Yerli lokomotif üretiminden sinyal sistemlerine, kent içi ulaşım planlamasından güvenlik analizlerine kadar her başlık, ülkenin raylı sistemlerde geldiği noktayı ve gideceği yönü gösterdi. Özellikle “Kent İçi Ulaşımda Raylı Sistemlerin Stratejik Önemi ve Geleceği” başlıklı panelde konuşulanlar, Eskişehir açısından da ayrı bir anlam taşıyor. Çünkü bu şehir, sadece ESTRAM’la değil; şehir içi ulaşımda raylı sistemlerin entegre bir şekilde gelişmesiyle örnek gösterilen bir kent haline geldi.

Raylı sistemler, sadece bir ulaşım aracı değil; aynı zamanda şehir kültürünü, çevre bilincini ve ekonomik kalkınmayı doğrudan etkileyen bir unsur. Her yeni hat, sadece bir ulaşım kolaylığı değil; kent yaşamına yapılan stratejik bir yatırım anlamına geliyor. Eskişehir’in bugünkü düzenli ulaşım yapısının temelinde de bu anlayış yatıyor.

Bir zamanlar lokomotif üreten bir şehirken, bugün raylı sistem teknolojileri üzerine akademik çalışmalar yapan, ulusal ve uluslararası panellere ev sahipliği yapan bir Eskişehir var karşımızda. Bu da gösteriyor ki, Eskişehir sadece raylı geçmişiyle değil; raylı geleceğiyle de Türkiye’nin lokomotifi olmaya devam ediyor.

Bu noktada kongreye katkı sunan tüm kurum ve isimleri de ayrı bir parantez içinde anmak gerek. Çünkü bilgi üretimi ve mühendislik vizyonu, ancak ortak bir akılla ilerlediğinde anlam bulur. Elektrik, Makine ve İnşaat Mühendisleri Odaları’nın yanı sıra üniversitelerin bu sürece dahil olması da geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Kısacası, Eskişehir rayla başladı, rayla büyüdü ve görünen o ki rayla geleceğe yürüyecek.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }