DEVE CÜCE OYUNU

Sevgisiz bir şefkat olur muydu ve dahi merhamet? Küçücük bir çocuğun tecrübeleri ne ola ki, durup dururken şefkatli ve merhametli davranabilsin! Bu yüce duyguların bozulmamış formunu çocukların yüreklerinde görmemizin nedeni, henüz onların nefislerinin dünyanın kirine bulaşmamış olmalarındandır. Bizler, kaynağında temiz akan sevgi pınarının, kim bilir kaçıncı kilometresindeyiz! Vicdanlarımızın giderek sevgiden, merhametten uzaklaşmasının nedenini, Allah’tan dolayısıyla sevginin kaynağından uzak kalmamızda aramalıyız zannımca. ‘’Baba çocuğuna dedi ki!, Ayağını nereye koyduğuna dikkat et!. Çocuk babasına şöyle cevap verdi. Sen dikkat et baba! Adımlarını izliyorum!..’’ İnternet ortamında paylaşılan bu söz sizce de ne kadar derin ve anlamlı değil mi? Bizler büyüklerimizden kalan miraslarla yaşıyoruz. Maddi mirasları çoğaltırken, manevi olanları, maddi olanlar için hiç ediyoruz. Sonra da çocuklarımızı başarısızlıkları yüzünden bir güzel suçluyoruz. Çocuklarımız babalarımız bizlere ne bıraktı ki demekte sonuna kadar haklılar. Savaşlarla, iklim değişiklikleri ile, sömürü düzenleri ile, kölelikle, ve burada sayamayacağımız onlarca yüzlerce kötülükle birlikte biz onlara sevginin, barışın, hoşgörünün olmadığı bir dünya bıraktık. Kurduğumuz cümleler sevgiyi, sevmeyi ifade ediyor görülseler de samimiyetten çok uzaklar. Bu tespitimiz tüm dünya içindir. Dar kalıplara sıkışıp kalmayanlar dünyanın şu an geldiği noktayı görebilir ve hissedebilirler. ‘’Yüce olanı unutup, deve olmak isteyen cücelerin oyunu, deve cüce oyunu.’’ İkram Kendilerini Yüce yerine koyanlar, belli oranlarda yeni yücelerin önünü açıyorlar. Cüceler bu sistemde bağımlılıkları ölçüsünde yüce olmak , daha iyi şartlara sahip olmak için çalışıyorlar. Gerçek Yücenin kendilerine verdiklerinden uzaklaşmak pahasına bunu yapıyorlar. İnsanoğlu nefsi tuttuklarını, maddeyi arzuladıkça, Yüce sevgiden uzaklaşıyor. Yeni değerler peydahlıyor kendine. Seküler sistem kendi geleceği adına yeni bir inanç sistemi, ile paranın ve gücün kontrolünü elinde tutuyor. Kanunlar, kurallar, kitaplar yeniden dizayn ediliyor. Bazı şeyler amaca hizmet için ortaya saçılırken, bazı doğrular ise saklanıyor. Kim bunlar diyorsanız. İşte onlar biziz bilerek veya bilmeyerek sisteme memur olanlar, mecbur bırakılanlar. ‘’Doğru zamana, mekana, şartlara göre değişiyorsa, Yanlışlarınızın toplamı, sizin doğrularınız olmuştur.’’ İkram Diyor ve sizin, bizim için dua ediyoruz. Şakir Şakir, ne mutlu ki sana , Vicdanınla hep baş başasın Elbette sende İnsansın Hatadan münezzeh değilsin Sussan da, konuşsan da, Gayretin, sevdiriyor seni, Rabbim gönlüne göre versin. İkram Gökhan Akcebe Saygılarımla.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }