"Dakikalarla Yarışan Hayatlar"

Bir tıkla yemek kapımızda.
Bir dokunuşla market alışverişi evimizde.
Dakikalarla yarışan bu düzenin içinde çoğu zaman bir şeyi unutuyoruz: O siparişi getiren insanı…
Pandemiyle birlikte hayatımıza yerleşen bir alışkanlık artık vazgeçilmezimiz oldu: telefonla ya da uygulama üzerinden sipariş vermek. Eskiden markete gitmek, esnaftan almak, kapıdan selam verip geçmek vardı. Şimdi ekran başından verilen bir komutla sadece ürün değil, zaman da satın alıyoruz.
Ama bu hızın bir bedeli var.
Ve bu bedeli ödeyenler, o siparişi dakikalarla yarışarak teslim eden moto kuryeler.
Onlar için her sipariş bir stres, her teslimat bir mücadele.
Sıcakta ter içinde, yağmurda ıslanarak, trafikte canlarını tehlikeye atarak yetişmeye çalışıyorlar. Çünkü uygulama bir zaman veriyor. Çünkü müşteri bekliyor. Çünkü geç kalırlarsa not kırılıyor, prim kesiliyor.
Günde onlarca sipariş…
Dakikalarla ölçülen molalar…
Çalışma şartları oldukça ağır. Her ne kadar geliri yüksek bir iş kolu olsa da riski de o kadar yüksek. Üstelik bu risk yalnızca onları kapsamıyor; kuryelerin sokakta yürüyen yayalar için de oluşturduğu bir tehlike söz konusu.
Özellikle öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı Bağlar’da, sokak aralarındaki süratleri ve anlık sürüş refleksleri zaman zaman tehlike arz ediyor. Malum, Bağlar’ın sokakları zaten çok dar. Park eden araçları da hesaba katarsanız, trafiğin akabileceği çok az bir alan kalıyor. Ve kuryelerin siparişi zamanında teslim edebilmek için üzerlerinde hissettikleri süre baskısı, onları kontrolsüz bir hıza itiyor.
Lütfen daha dikkatli olalım, sevgili moto kuryeler.
Hem kendi can güvenliğiniz için hem de toplumun huzuru için…

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }