Büyüyen tehlike sanal kumar ve bahis

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, giderek büyüyen bir yaraya dikkat çekti: Sanal kumar ve bahis meselesi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sorunu siyasetin ötesinde, toplumsal bir mesele olarak gördüğünü ifade ederek, “İnternetin ve akıllı cep telefonlarının günlük hayatımızın vazgeçilmezleri haline gelmesiyle sanal kumar ve bahis sorunu da büyümeye başladı. Dijital âlemin kontrolsüzlüğü işimizi zorlaştırsa da sanal kumar ve yasa dışı bahis meselesinin üzerine tüm kapasitemizle gideceğiz” dedi.

Bugün bu sözlerin önemini kavramak zorundayız. Çünkü sanal kumar artık yalnızca yetişkinlerin değil, ortaokul çağındaki çocukların bile önüne düşen bir tehlike haline geldi. Daha dün oyun oynadığını sandığımız çocukların, aslında sanal bahis sitelerine girdiğini duymak artık şaşırtıcı değil. Teknolojinin kontrolsüz gelişimi, eğlencenin adı altında sunulan bu tuzaklarla genç nesli borç batağına sürüklüyor.

Sanal kumarın yalnızca ekonomik değil, sosyal ve psikolojik bir yıkımı da var. Yüksek miktarlarda para kaybeden gençler, kısa yoldan zengin olma hayaliyle daha da batıyor. Bu bataklıktan çıkamayanların sayısı her geçen gün artıyor. Borçlarını ödeyemeyen, ailesine yalan söyleyen, arkadaş çevresinden uzaklaşan gençler… Hatta bu bağımlılık yüzünden yıkılan yuvalar, dağılan aileler… Hepimizin çevresinde bir şekilde bu felaketi yaşayan bir örnek var.

Cep telefonları aracılığıyla artık herkesin cebinde adeta bir kumarhane var. Sadece birkaç dokunuşla, kimse görmeden, gizli kapaklı bahis oynanabiliyor. Eskiden kahvehanelerde, köhne arka odalarda yapılan kumar oyunları, bugün akıllı telefonlarımızın parlak ekranlarına sığdırılmış durumda. İşte bu yüzden mücadele daha da zor. Çünkü kumar artık evimizin içinde, cebimizde, çocuklarımızın ellerinde.

Ve en acı tarafı şu: Bu bataktan tek başına kurtulmak neredeyse imkânsız. Tıpkı alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı gibi, sanal kumar bağımlılığı da profesyonel bir destek olmadan aşılamıyor. Psikolojik danışmanlık, rehabilitasyon, aile desteği ve toplumsal farkındalık olmadan bu gençleri ve yetişkinleri kurtarmak mümkün değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altını çizdiği gibi bu mesele siyaset üstü bir konudur. Çünkü kumarın yıktığı yuva hangi siyasi görüşe ait olursa olsun, geride kalanların dramı aynıdır. O yüzden bu konuda toplumun tüm kesimlerinin ortak mücadele vermesi gerekiyor.

Evet, hepimizin cebinde bir kumarhane taşıyoruz. Ama mesele, o kumarhanenin kapısını açıp açmamakta. Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğini korumak, onları bu tuzaktan çekip çıkarmak için önce görmezden gelmeyi bırakmamız şart. Sanal kumarın sessiz yıkımına karşı, siyasetin de, toplumun da, ailelerin de omuz omuza vermesi artık bir zorunluluk.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }