“CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan 3741 sayfalık iddianameyi hukukçu gözüyle inceledi. Yalaz, iddianamenin aynı ibarelerin kasıtlı tekrarlarıyla şişirildiğini belirterek, halkın okumasının engellenmek istendiğini söyledi. “Duyduğum”, “duydum”, “bildiğim kadarıyla” gibi ifadelerin yüzlerce kez yer aldığını vurgulayan Yalaz, iddianamenin görgü ve bilgiye dayanmayan, delil vasfı taşımayan soyut iddialarla dolu olduğunu ifade etti. Ergenekon davasına atıfta bulunan Yalaz, sayfa sayısının fazla olmasının iddiaların doğruluğunu göstermediğini belirtti. Yalaz, sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve hukukun üstünlüğüne güvenerek adil bir değerlendirme beklediklerini açıkladı.”
3741 sayfa içerisindeki hts kayıtları…
Banka dekontları…
Gayrimenkul el değiştirmelerinin tapu ve banka kayıtları…
Etkin pişmanlık itirafçılarının ifadeleri…
Ses kayıtları…
Aldım diyenler, verdim diyenler…
….
Bütün bunlar Talat başkanı tatmin etmemiş…
Başkan açıklamasında “hukukçu gözü” ile incelemiş..
Öyle diyor…
Ben vatandaş gözü ile hukukçu başkana sırf meraktan soruyorum;
-Delil nedir? Neye denir? Nasıl olur?
-Bu iddialar için nasıl deliller beklemeliyiz?
Ben vatandaş aklım ile düşündüm düşündüm bulamadım…
Hukukçu başkan bir açıklama daha yapsa…
“Şu, şu, şu mahiyette delile biz delil der ve kabul ederiz” dese…
Ya da…
Karşı delil(!!??)ler(?) sunsa…
Mesela…
İmamoğlu şirketinin, babasının, oğlunun, eşinin mal varlıklarının kaynağını bize delilleri ile anlatsa…
Bugüne kadarki kazançlarını, beyanlarını, ödedikleri vergileri bize bir belgeleri ile sunsa…
Biz de hukukçu gözüyle incelemenin minareye kılıf dikmek değil de…
Düz, dümdüz vatandaşın kafasındaki istifhamları yok etmeye yaradığını bir görsek…
AZ DA SAĞLIK…
Türkiye’de bir yılda çekilen MR ve tomografi için harcanan para 40 milyar TL’ye yakın.
Yani Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesinden fazla.
Ve bunların % 75’i gereksiz.
Nedeni ise; plansızlık, beceriksizlik ve her işte olduğu gibi rant anlayışı.
NE DEMİŞ?…
“İnsan eğer düşünmüyorsa özgür değildir, çünkü o zaman, bir başkasına göre davranır. “
-Georg Wilhelm Friedrich Hegel