Bakan Kacır, Boğaziçi Üniversitesi Finans Zirvesi’ne katıldı. Ülkemizin orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürün ihracatının 2002’de yalnızca 10,3 milyar dolarken, geçtiğimiz yıl 101,2 milyar dolara, yani 10 katına yükseldiğini belirterek, şunları söyledi:
YÜKSEK TEKNOLOJİ: Hızlı ve istikrarlı büyüyen Ar-Ge ve inovasyon ekosistemimizle yüksek teknolojili sektörler artık sanayi üretimimizde pozitif olarak öne çıkıyor. Yıllık 1,2 milyar dolardan 16 milyar dolara yükselttiğimiz Ar-Ge harcamalarımızın 3’de 2’si özel sektör firmalarımız tarafından gerçekleştiriliyor. Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımın milli gelirimizdeki payı gelişmiş ülkeler seviyesine ulaştı.
TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ: Türkiye Yüzyılında, sanayi altyapımızı yüksek teknolojili üretimde yeni kapasite ve kabiliyetlerle taçlandıracak programları devreye alıyoruz. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’mızla yüksek teknoloji yatırımları için Ar-Ge’den seri üretime, uçtan uca bütüncül bir destek mekanizması kurduk. Makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ürünleri, dijital dönüşüm alanlarında önemli bir kapasite inşası sürecine başladık. Program doğrultusunda destek kararı aldığımız 160 proje ile stratejik sektörlerde üretim kabiliyetimizi önemli ölçüde geliştirecek 137,5 milyar liralık yatırımı harekete geçirdik.
YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLER: Geçtiğimiz yıl çıktığımız Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı da sanayicilerimizden yüksek teveccüh gördü. Çağrı kapsamında toplam yatırım tutarı 315 milyar lirayı bulan 372 kesin başvurunun değerlendirme sürecinde de sona yaklaştık. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı’mızla, Merkez Bankası ile iş birliği içinde dış ticaret açığımızın yüzde 85’ini oluşturan 284 ürüne yönelik yatırımları hızlandırıyoruz. Merkez Bankamızın 300 milyar liralık kaynak tahsis ettiği bu programın girişimcilerimizden yüksek ilgi görmesi bizleri memnun ediyor.
275 PROJE BAŞVURUSU: Uluslararası rekabet gücünü artıracak ve milli ekonomimizin yükselişini destekleyecek programa bugüne kadar; toplam yatırım tutarı 1 trilyon 256 milyar lirayı bulan 275 proje başvurdu. 58 projeye ilişkin değerlendirmeleri Bakanlığımızla tamamladık. Bunlar arasından bugüne kadar toplam yatırım tutarı 241 milyar liraya yaklaşan 49 proje; değerlendirme komitesi tarafından kredi başvurusu gerçekleştirmeye uygun bulundu.
HIT-30: Ülkemizi daha fazla yeni teknoloji yatırımının adresi haline getirmek üzere diğer önemli bir adım, tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programıdır. Programla; yarı iletkenlerden mobiliteye, ileri imalattan haberleşme ve uzaya, sağlık teknolojilerinden dijital teknolojilere ve yeşil enerjiye 7 ana sektörde, ileri teknoloji yatırımlarını hızlandırıyoruz. Yatırımcılara proje bazlı yatırım teşviklerimizin yanında pazar geliştirme destekleri, cazip koşullarda finansman ve uygun yatırım alanları sunuyoruz. Ülkemizi yüksek teknolojili, sürdürülebilir üretimin küresel merkezi haline getirme yolunda attığımız kararlı adımlar neticesini veriyor.
20 BİNDEN FAZLA NİTELİKLİ İSTİHDAM: Geçtiğimiz mart ayında toplam 9,3 milyar dolarlık 19 yeni yatırımı Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaştı. Savunma sanayinden katma değerli maden ve metal işlemeye, yeni nesil otomotivden sağlık teknolojilerine, güneş enerjisinden petrokimyaya geniş bir yelpazedeki bu yatırımlar tamamlandığında, 20 binden fazla nitelikli istihdam oluşturacak, cari dengemize yıllık 12,4 milyar dolar katkı sağlayacak.
2030 SANAYİ VE TEKNOLOJİ STRATEJİ BELGESİ: Sayın Cumhurbaşkanımız, bu yatırımlarla eş zamanlı olarak, sanayi üretiminde ve teknolojide tam bağımsızlık hedefimizi ve Türkiye’yi yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde lider ülkeler arasına taşıma vizyonumuzu ortaya koyan 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi’ni ilan etti. Strateji Belgemiz doğrultusunda önümüzdeki beş yılda hayata geçireceğimiz programlarla; yüksek teknolojide ve kritik alanlarda Ar-Ge ve yerli üretim kapasitemizi artıracağız.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM: Dijital dönüşümü geniş bir bakış açısıyla ele alarak ekonominin genelinde hızlandıracağız. Sanayimizi düşük karbonlu üretime yönlendirecek destek araçları ve uluslararası finansman kaynaklarını çeşitlendirecek ve yaygınlaştıracağız. Yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomide teknolojik kabiliyetlerimizi genişleteceğiz. Kuracağımız yeni kalkınma ve ticaret koridorları ile kazan-kazan ilkesine dayanan ittifaklar, ülkemizin küresel ticaretteki konumunu perçinleyecek.
FİNANSMANA ERİŞİM: İhracatta ve dış ticarette pazar çeşitliliği sağlayarak, küresel değer zincirlerindeki kırılmalara karşı ülkemiz ekonomisinin dayanıklılığını artıracak. KOBİ’lerimizin verimlilik ve ölçek büyütmede ihtiyaçlarını adresleyen adımlarla; imalat sanayimizi kriz ve şoklara karşı daha dirençli, küresel pazarlarda daha rekabetçi bir yapıya kavuşturacağız. KOBİ’lerimizin finansmana erişimini kolaylaştıracak mekanizmalar, sanayiye ve teknoloji girişimlerine özel olarak yapılandırılmış bankacılık ve finansman yaklaşımları; girişimcilerimizin önünü açacak, sürdürülebilir büyümenin altyapısını sağlamlaştıracak.
ULUSAL SANAYİ ALANLARI MASTER PLANI: Ulusal Sanayi Alanları Master Planıyla, sanayimizin afet riski yüksek bölgelerden, özellikle Marmara Bölgesi’nden, güvenli alanlara taşınma süreci hızlanacağız. Plan doğrultusunda; Türkiye'nin farklı bölgelerinde 2053 yılına dek hayata geçecek tüm ulaşım yatırımları, arazi eğimi, depremsellik ve su kıtlığı riskleri gibi pek çok parametreyi dikkate alarak yeni sanayi alanları kurguluyoruz. Mega Endüstriyel Parklar olacak bu yeni üretim alanlarını; stratejik yatırımların ihtiyaçlarına yanıt verecek biçimde, altyapısı tamamlanmış, çevresel ve sosyal olanaklarla entegre, yüksek yaşam kalitesi sunan modern üretim ekosistemleri olarak tasarlıyoruz.
FİYAT İSTİKRARI: Orta ve uzun vadeli hedeflerimiz doğrultusunda yeni program ve projeleri hayata geçirirken Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeleri de dikkatle takip ediyoruz. Küresel düzeyde yaşanan ticaret savaşlarının, Türk sanayisine yeni fırsat kapıları açması için yoğun bir şekilde çaba gösteriyoruz. Aynı zamanda bu fırtınalı dönemin risklerinden sanayicilerimizi korumak için gayret ediyoruz. Fiyat istikrarını önceleyen ekonomik programımız iç talep üzerinde yavaşlatıcı etkiler oluşturuyor.
ENFLASYONLA MÜCADELE: Fakat şunu asla unutmayalım. Enflasyonla mücadeleyle uzun vadede yakalanan istikrar sağlıklı büyümeyi getirecektir. Enflasyonla mücadelede sonuç almaya başladık. Nisan sonu itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 37,9 düzeyine geriledi. Kararlılığımızı sürdürerek enflasyonu tek haneli düzeylere indireceğiz. Öncelikli hedeflerimizden biri her daim istihdamı korumak. İşsizlik oranımız yüzde 7,9’la son 20 yılın en düşük düzeyinde. Bu geçiş sürecinde, yatırımın, istihdamın, üretimin ve ihracatın gücünü korumak gerekli adımları kararlılıkla atıyoruz.
KOSGEB KAPASİTE GELİŞTİRME DESTEK PROGRAMI: KOBİ’lerimizi güçlendirmek amacıyla Ocak ayında devreye aldığımız KOSGEB Kapasite Geliştirme Destek Programı yoğun ilgi gördü. İlk başvuru döneminde 877 işletmenin toplam 19,5 milyar liralık yatırım projesine destek verme kararı aldık. Geçtiğimiz hafta başlattığımız ve 30 Haziran’a kadar sürecek ikinci başvuru döneminde de KOBİ’lerimize 20 milyon lira üst limitli, 36 aya kadar vadeli ve 20 puana kadar geri ödemesiz finansman desteği sunuyoruz.
İSTİHDAMI KORUMA: Emek yoğun çalışan imalat sanayi sektörlerimizin rekabet güçlerini korumak için hayata geçirdiğimiz KOSGEB İstihdamı Koruma Destek Programında da 20 bin 354 işletme, yaklaşık 530 bin istihdamı koruma taahhüdüyle başvuru yaptı. Önümüzdeki süreçte, sanayicimizin finansmana erişimini ve istihdamı destekleyecek yeni adımları hayata geçirmeye hazırlanıyoruz.
YENİ NESİL TEŞVİK MODELİ: Diğer yandan, kalkınma önceliklerimizi yansıtan, bünyesinde etkin destek unsurları barındıran yeni program ve uygulamaları barındıran yeni nesil teşvik modelimizde de devreye alacağız. Yeni modelimizde desteklerimizi iki temel başlık altında yapılandırmış bulunuyoruz. İlki; Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi Programı. Bu programla, özellikle sanayimize teknoloji ve katma değer bakımından seviye atlatacak yatırımlara daha güçlü ve odaklı destekler sunacağız. İkinci başlık da sektörel ve bölgesel teşvikler. Bu kapsamda, bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmaya yönelik seçici ve odaklı teşvik politikalarını uygulayacağız.
GİRİŞİMCİLERİMİZİN YANINDAYIZ: Bizler her daim sanayicilerimizin, girişimcilerimizin yanındayız. Yeter ki kısa vadeli gelişmelere takılıp, büyük resmi ıskalamayalım. Türkiye’nin potansiyeli, bugün bulunduğumuz noktanın çok daha ötesindedir. Türkiye; coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş sanayi altyapısı, güçlü üretim kültürü ve artan teknoloji geliştirme kapasitesiyle yükseliyor. Son 22 yılda on binlerce kilometrelik bölünmüş yol, dev tünel ve köprü projeleri, limanlar, havalimanları, inşa ettik. Şimdi bu altyapının üzerinde üretimle yükselme, sıçrama zamanı.
YENİ BAŞARI HİKAYELERİ: Yüksek teknolojiyle, inovasyonla kalkınmayı hızlandırma zamanı. Bizler teknoloji girişimciliğini Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin yazacağı yeni başarı hikayelerinin ana aktörü olarak görüyoruz. Çok boyutlu politikalar ve girişimcilik ekosistemimizin ihtiyaçlarını adresleyen düzenlemeler ile; ülkemizde yeni teknoloji girişimlerinin yeşermesi ve ölçeklenmesi için çalışıyoruz. Girişimlerimizin finansmana erişimini kolaylaştırmak üzere devreye aldığımız fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,1 milyar liralık kamu kaynağını girişimlerimize yönlendirdik. Sağladığımız finansmanın oluşturduğu çarpan etkisiyle girişimlerimiz için 88 milyar liralık yatırımı harekete geçirdik. Toplumumuzun her kesiminden yeteneklerin girişimcilik yolculuğuna katılmasını sağlayan geniş destek mekanizmalarıyla Türkiye; teknoloji girişimciliğinde tarihi bir yükseliş dönemine adım attı.