30 Temmuz, Dünya Arkadaşlık Günü. Belki sosyal medyada bir iki fotoğrafla geçiştirilecek, belki mesaj kutularımız "iyi ki varsın"larla dolup taşacak. Ama arkadaşlık, birkaç cümleden çok daha derin, birkaç gülümsemeden çok daha güçlü bir bağ aslında.
Arkadaşlık, insanın kendisi gibi olabildiği, yargılanmadan anlatabildiği, sustuğunda bile anlaşıldığı o nadir ilişkilerden biri. Kalabalıklar içinde yalnız kalmayı çok iyi bilen bir çağın insanları olarak, gerçek dostluğa belki de hiç olmadığı kadar muhtacız. Çünkü ekranların ışığı, bir omzun sıcaklığını veremiyor. Bir "iyi misin?" mesajı, bir kapı zilinin yerini tutamıyor.
Arkadaşlarımız bize yalnızca eşlik etmez; bizi zaman zaman kendimize bile hatırlatırlar. En iyi hâlimizi de, en dağılmış yanımızı da bilen, ama ikisini de kabullenip yanımızda kalabilen insanlardır onlar. Bu yüzden, arkadaşlık bir duygusal konfor alanı değil; zamanla inşa edilen bir güven alanıdır.
Bugün, bir arkadaşınıza sadece "iyi ki varsın" demekle yetinmeyin. Belki bir çay içmek için vakit yaratın. Belki sadece sessizce yan yana oturun. Çünkü arkadaşlık, çoğu zaman büyük sözlerden değil, küçük anların samimiyetinden doğar.
Dostluğun kıymetini bilmek, insan olmanın en zarif yollarından biridir. 30 Temmuz, bize bunu hatırlatsın.