Ekonomik şartların ağırlaştığı bu dönemde, en çok etkilenen kesimlerin başında öğrenciler geliyor. Sabah okula aç giden, gün boyunca derste dikkatini toplamakta zorlanan, akşam eve yorgun dönen çocukların hikayeleri artık sadece yoksullukla değil, adaletsizlikle de anılır hale geldi. Oysa devletin en temel görevi, çocukların eğitim hakkını korurken, onların fiziksel ve psikolojik gelişimini de desteklemektir.
Bir dönem bu bilinçle atılmış önemli bir adım vardı. Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilmesi uygulamasını başlatmıştı. 1,8 milyon öğrenci bu uygulamadan yararlanmış, proje kademeli olarak genişletilmek istenmişti. Ancak ne yazık ki, umut veren bu uygulama sessiz sedasız sona erdirildi. Halbuki bu destek, sadece bir tabak yemek değildi; eğitimde fırsat eşitliğinin, sosyal adaletin ve insani duyarlılığın somut bir göstergesiydi.
Bir çocuğun aç karnına derse girmesi, onun başarısını da, geleceğini de doğrudan etkiler. Karnı doymayan bir çocuğun kalbi de, aklı da okulda olamaz. Bu yüzden, ücretsiz öğün desteği sadece bir sosyal yardım değil, ülkenin geleceğine yapılan en anlamlı yatırımlardan biridir.
Devletin bıraktığı boşluğu ise yerel yönetimler doldurmaya çalışıyor. Tepebaşı Belediyesi, yıllardır bu konuda örnek bir çalışma yürütüyor. Ekonomik şartların zorlaştığı bir dönemde “beslenme desteği projesi” adıyla başlatılan uygulama, hem çocuklar hem de aileler için gerçek bir nefes oldu. Nihal-İsmail Akçura Aşevi’nde hazırlanan sağlıklı ve özenli öğünler, belediye ekipleri tarafından okullarda çocuklara ulaştırılıyor. 2022 yılından bu yana 28 bin 525 çocuğa ulaşan bu proje, hem vicdani hem de sosyal sorumluluk açısından takdir edilesi bir örnek oluşturuyor.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın sözleri de bu konudaki kararlılığı yansıtıyor: “Günümüz ekonomisinde vatandaşlarımızın ne kadar zorlandığını biliyoruz. Çocuklarımızın beslenebilmeleri gerçekten çok önemli. Çalışmamız, büyük bir takdir ile devam ediyor.”
Bu sözler, aslında bir yerel yöneticiden öte, bir vicdanın sesi. Çocukların karnını doyurmak, geleceğe umut ekmek demektir. Tepebaşı Belediyesi’nin bu uygulaması, “imkân varsa yapılır” değil, “yapılması gerekendir” anlayışının yansımasıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu uygulamayı yeniden başlatması artık bir tercih değil, bir zorunluluk haline gelmiştir. Çünkü açlık, eğitimle bağdaşmaz. Çünkü her çocuk, en az bir öğün sıcak yemek hakkını fazlasıyla hak ediyor.