Dünyanın her köşesinde, kimi zaman bir oyun kahkahasına, kimi zaman bir okul zilinin neşesine karışarak büyüyen milyonlarca çocuk var. Ama aynı dünyanın başka bir köşesinde, bazen çok yakınımızda, aynı yaştaki başka çocuklar sessizce yardım bekliyor. İşte tam da bu yüzden, her yıl hatırladığımız ama asıl her gün yaşamamız gereken bir gerçek var: Çocuk hakları yalnızca bir metin, bir sözleşme ya da bir kutlama günü değildir; bir toplumun vicdan aynasıdır.
Bir çocuğun hakkı aslında hepimizin görevidir. Bir çocuğun güvenle uyuyabildiği bir ev, özgürce oynayabildiği bir sokak, eşit ve sağlıklı bir eğitim alabileceği bir okul, şiddetten uzak büyüyebileceği bir aile ortamı… Bunların her biri bir “ayrıcalık” değil, tartışmasız birer haktır. Bir kağıda yazıldığı için değil; doğduğu anda buna layık olduğu için.
Ne yazık ki bugün hâlâ savaşların gölgesinde büyüyen, ailelerinden koparılan, çalıştırılan, istismar edilen, eğitim hakkı elinden alınan çocuklar var. Bir çocuğun gözlerindeki korku, dünyanın en ağır yargılamasıdır. Çünkü çocuklar bize hiçbir borçlu değildir; biz onlara güvenli bir gelecek borçluyuz.
Toplum olarak çoğu zaman kendi koşturmacamızda, kendi gündemimizin içinde kayboluyoruz. Oysa bir çocuğun gözyaşı, sokakta bir çocuğun yalınayak dolaşması, bir sınıfta boş kalan bir sıra… Bunların her biri bize sessizce “Sorumluluğun var” diye fısıldıyor.
Çocuk haklarını savunmak; sadece ‘büyük’ işlerin konusu değildir.
Bazen bir öğretmenin fark ettiği bir morluk,
bazen bir komşunun duyduğu bir çığlık,
bazen bir vatandaşın gördüğü bir adaletsizliğe sessiz kalmamasıdır çocukları koruyan.
Şunu unutmamalıyız: Çocuklara sağlanan her hak, geleceğe dikilmiş bir umut tohumudur. Bir çocuğun güldüğü bir ülke, huzur içinde yaşayan bir ülke demektir. Çocuklar ne kadar güvenli ve mutluysa toplum o kadar güçlüdür.
Bugün, Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle, sadece çocukları hatırlamakla yetinmeyelim. Onlar için ne yaptığımızı, daha neler yapabileceğimizi kendimize soralım. Belki ilk adım, etrafımıza yeniden çocuk gözleriyle bakmaktır: Merakla, sevgiyle ve adalet duygusuyla…
Çünkü unutmayalım:
Dünya çocuklarındır.
Ve biz onların dünyasını ne kadar korursak, onlar da bizim geleceğimizi o kadar güzelleştirir.