Balıkçılar ve ağır koku

Çukurçarşı’nın eski halini hatırlayanlar bilir.

Burası Eskişehir’in balık pazarıydı.

Balık lokantalarının da bulunduğu, daha çok balık tezgahlarının yer aldığı bir mekandı.

Eskişehirli balık ihtiyacının büyük bölümünü buradan karşılardı.

Bir iki tane manav, bir de ciğerci vardı.

Balıkçıların o kendine has dükkandan dükkana yaptıkları keyifli atışmaların eşliğinde günler geçerdi.

Uzun yıllar çukur çarşı balık pazarı olarak hizmet verdi.

Porsuk çayının iki kola ayrıldığı yerin ortasındaydı.

***

Gelişen süreçte balık pazarının Porsuk çayını kirlettiği gerekçesiyle balıkçılar buradan çıkarıldı.

Şu anda bir park olarak hizmet veriyor.

Çok aktif olduğu da söylenemez.

O zamanlar buranın düzenlenerek yine balıkçı esnafının, balık restoranlarının bulunduğu Bursa’daki Arap Şükrü Sokağı örneği mekanlar yapılması önerildi ama kabul görmedi.

***

Bu arada balıkçılar birkaç yer değiştirdi.

Eski otogarın karşısında hizmet verdiler.

Daha sonra şu anda Taşbaşı’nda hizmet vermeye başladılar.

Taşbaşı’nda bir tek balıkçı açılmasına izin verildi.

Büyükşehir Belediyesi’nin tüm karşı çıkmalarına rağmen o zamanki ilçe belediyesi tarafından ruhsat verildi.

Orada bulunan tuhafiyeci esnafının da buna karşı çıktığını hatırlıyorum.

***

Balığın kokusu ızgarada tavada falan güzel de çiğ balığın kokusu pek o kadar güzel değildir.

Daha çok gıda ve tuhafiyeci esnafının bulunduğu bu bölgede bu esnaflar da mallarına balık kokusu sinmesinden şikayetçi olagelmişlerdir.

Taşbaşı’nın bir balık pazarına dönüşmesi bir hayli oldu.

Uzun süredir buraya yakın bölgede hissedilen ağır ve kötü koku dayanılmaz hale gelince bir takım gerçekler de ortaya çıktı.

Banka caddesindeki bu ağır ve kötü kokunun balıkçılardan kaynaklandığı bildirildi.

Konu basına yansıyınca bir açıklama yapan ESKİ Genel Müdürlüğü, “Bölge esnafının ve vatandaşlarımızın çok iyi bildiği gibi, habere konu olan bölge, balıkçı esnafımızın yoğunlukla bulunduğu bir mevkiidir. Yine çok iyi bilindiği üzere, balıkçı esnafımız, vatandaşlarımıza sattığı balıkları temizleyerek teslim etmektedir. Bu işlem sırasında ortaya çıkan atıkların bir kısmı, balık suyu ve balık kanı gibi sıvılar ile zamanı geçmiş, ezilmiş balıklar, ne yazıktır ki, şehrin “yağmur suyu” ve “kanalizasyon” hatlarına atılmaktadır. Bu kanallara balık, çöp, kullanılmış yağ gibi atıkların atılması uygun değildir, yasal değildir. Bu gibi atıklar kanallarda birikmekte çürüme yoluyla dayanılmaz kokulara neden olmaktadır. Ya da kanalları tıkayarak geri tepmelere ve dolayısıyla çevre kirliliğine neden olmaktadır. Bu sorunu azaltabilmek adına, bu bölgede, diğer bölgelerimizden farklı olarak, çok daha sık zaman aralıklarıyla temizleme çalışması yapmaktayız. ESKİ olarak bundan önceki dönemlerde her ne kadar Microlife Koku Önleyici Bakteri gibi, ilaçlama gibi, sık aralıklarla temizleme gibi yöntemleri uygulamış olsak da, sorunun ana çözümü bu atıkların kanallara atılmasından vazgeçmektir. Sonuç olarak, “yağmur suyu” ve “kanalizasyon hatları” çöplük değildir” dedi.

Buradaki kötü koku ancak ya çok sıkı bir denetim ya da balıkçıların buradan kaldırılmasıyla mümkün olacaktır.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }