Bağımlılıkla mücadele, sadece bir sağlık politikası değil, aynı zamanda bir gelecek meselesi. Çünkü bağımlılığın pençesine düşen her birey, aslında toplumun da bir parçasını kaybetmek anlamına geliyor. İşte bu yüzden, Yeşilay’ın ve devletin bu konudaki kararlı duruşu çok kıymetli. Geçtiğimiz günlerde Rami Kütüphanesi’nde sahnelenen “Bağımsızlığın Rengi” adlı çocuk müzikali, bu kararlılığın en güzel örneklerinden biri oldu.
Yeşilay, yıllardır alkol, tütün, madde, kumar ve son yıllarda hızla artan dijital bağımlılıkla mücadele ediyor. Ancak bu kez hedef kitlesi çocuklar… Çünkü bağımlılıkla mücadele, sadece tedaviyle değil, önleyici çalışmalarla mümkün. “Bağımsızlığın Rengi” de tam olarak bu anlayışla hazırlanmış bir proje. Çocuklara bağımlılığı değil, bağımsızlığı anlatıyor. Yasaklarla değil, oyunla, müzikle, eğlenceyle… Belki bir tiyatro oyunu gibi görünüyordu ama aslında bu sahnede bir bilinç inşa ediliyordu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın törendeki sözleri, meselenin ciddiyetini çok net ortaya koydu. Göktaş, “Eskiden bir oyunun parçası olan çocuklarımız, bugün saatlerce ekran başında vakit geçiriyor.” diyerek aslında hepimizin tanık olduğu bir gerçeği hatırlattı. Artık bağımlılık sadece maddeyle değil, ekranla, sanal beğenilerle, dijital oyunlarla şekilleniyor. İşte bu yüzden “Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi” gibi adımlar da büyük önem taşıyor.
Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan’ın sözleri de dikkat çekiciydi. Ceylan, müzikalin sadece bir farkındalık projesi değil, aynı zamanda çocuklara “dengeyi bulma” becerisi kazandıran bir eğitim aracı olduğunu anlattı. Gerçekten de dijital dünyadan tamamen kopmak mümkün değil, ama onunla sağlıklı bir ilişki kurmak mümkün. Yeşilay da tam olarak bu dengeyi çocuklara öğretmek istiyor.
“Bağımsızlığın Rengi” projesi, aslında bir farkındalık kampanyasından çok daha fazlası. Çünkü bağımlılıkla mücadelede en güçlü adım, çocuk yaşta kazanılan bilinçtir. Bugünün ekran karşısında büyüyen çocukları, yarının bağımsız ve üretken bireyleri olabilmeli. Bunun için Yeşilay’ın sahneye taşıdığı bu tür projeler, birer sosyal yatırım niteliği taşıyor.
Bugün bir çocuğun elinden tableti almak kolay değil. Ama o tablete alternatif olarak daha güzel bir dünya sunmak mümkün. İşte Yeşilay bunu yapıyor. Çocuklara, oyunla, müzikle, arkadaşlıkla, yani gerçek hayatın renkleriyle sesleniyor. Çünkü bağımlılıktan kurtulmanın yolu, özgürlüğü öğretmekten geçiyor.
Bağımlılıkla mücadele, devletin, sivil toplumun ve ailelerin birlikte yürümesi gereken bir yol. Yeşilay, bu yolda bir kez daha öncü rolünü üstlenmiş durumda. “Bağımsızlığın Rengi” sadece bir müzikal değil, aynı zamanda geleceğe bırakılmış bir umut notu…