PİŞMİŞ TOPRAK TEPEBAŞI’NIN KİMLİĞİ
Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu hakkında bilgiler sunan Başkan Ataç, sempozyumun başlangıç hikayesini anlattı. Ataç, “2001’de bir gün toplandık, heykel sempozyumu yapalım dedik. Toplantıda ahşap mı olsun, metal mi olsun yoksa mermer mi olsun gibi konuşulurken, Tepebaşı’nın ciddi bir kimliği olan pişmiş toprağı kullanalım dedik” şeklinde konuştu.
İLK KİREMİT TEPEBAŞI’NDA YAPILDI
Başkan Ataç, “Neden Tepebaşı’nın kimliği çünkü 1926’da ilk kiremit Tepebaşı’nda yapılıyor, daha sonra bir takım fabrikalar açılıyor. Başlangıçta o sektör bir devrim gibi oluyor. Ülke büyük bir Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış, yapılar yapılacak. Yapılar için de en kıymetli malzeme tuğla ile kiremittir. Tepebaşı Bölgesi’nde yepyeni bir hayat başlıyor. Bunu sanatlaştırmak bizi çok sevindirmişti” dedi.
KONSERLERİ YAZILIKAYA’DA YAPARDIK
2001, 2002, 2003 yıllarında konserleri Yazılıkaya’da yaptıklarını hatırlatan Ataç, “Binlerce insan katılıyordu. Bugünlere kadar bu şekilde geldik. Bu yıl 17’ncisini yaptık. Bu yılda kolektif anıt yapmaya karar verdik ve Yazılıkaya’da karar kıldık. Yazılıkaya, tüm dünyaya hitap eden kadim bir alan. Yazılıkaya’yı büyük bir alana resimlendirdik ve sanatçılarımız bölmelere çalışma yaptı” diye konuştu.
ANIT YAKINDA GÖRÜCÜYE ÇIKACAK
9 sanatçının gece gündüz 15 gün çalışarak muhteşem bir anıt ortaya çıkardığını aktaran Ataç, “Şu an çevre düzenlemesi kaldı, onu da tamamladıktan sonra görünüme açık olacak” dedi. Sempozyumun festival havasında geçmesini de istediklerini dile getiren Başkan Ataç, “Kortejler, yürüyüşler, sergiler, bir takım konserler ile sempozyumun bir festival görünümü de olmasını istiyoruz” diye kaydetti.