Milli İrade Gazetesi, 20 Kasım tarihinde "İt ürür kervan yürür" manşetiyle çıktı...
Peşinen söyleyeyim, manşet de manşetin altında yazılanlar da bana ait...
Gazete yayınlandıktan hemen sonra birileri, sanki manşette yazılan ifadeyi AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak söylemiş gibi yansıtmaya çalıştı. Bunu görünce, "Hayret ya, AK Parti içinde bu kadar aptal var mıymış" dedim kendi kendime...
Manşetin altındaki okumadan yorumda bulunmak için ya aptal ya da artniyetli olmak gerekiyor zira...
Sonra, aptal olmadığını bildiğim bazı AK Partililer'den, "Ben bu kelimeyi üstüme almıyorum, ancak Gürhan Albayrak'ı eleştirme özgürlüğümüzü kimse elimizden alamaz" yorumları okumaya başladım. İşte o zaman bu işin "birkaç aptal" işi olmadığını, bir şeyler yapılmaya çalışıldığını fark ettim...
Televizyondaki iki programda, hem Hüseyin Akçar hem de Nuray Akçasoy'a benzer cümlelerle konuşmuştum: "Gürhan Albayrak'ı herkes eleştirebilir. CHP'liler, AK Partililer, MHP'liler, herkes. Ben, Gürhan Albayrak'ı çok çalışkan olarak görüyorum, en çalışkan il başkanı olduğunu düşünüyorum. Sizler böyle düşünmeyebilirsiniz. Hatta daha sert de eleştirebilirsiniz. AK Parti'nin içindeki insanlar, 'Ben Gürhan Albayrak'ı istemiyorum' da diyebilir. Bunlara kim karışabilir? Ve fakat, Gürhan Albayrak'ı eleştiriyormuş gibi yapıp, AK Parti ile dalga geçmeye, AK Parti'ye hakaret etmeye kalkan kim olursa şunu bilsin ki, alnını karışlarım. Kimsenin AK Parti'ye veya CHP'ye hakaret etme hakkı yoktur. Kimsenin AK Parti ile dalga geçmesine müsaade etmem..."
***
"Eskişehir'deki AK Parti düşmanları, AK Parti'nin içindeki AKP'liler ve FETÖ artığı gazeteciler..." ifadesiyle başlıyordu Milli İrade'nin manşetindeki haber...
Anlıyorum ki bazı AK Partili dostlar, gündemi, Gürhan Albayrak bahane edilerek medya üzerinden AK Parti'ye çekilen operasyondan habersiz, konuya sadece bizim "tepki" haberimizle müdahil olmuş...
AK Parti içindeki Akp'liler, FETÖ artığı gazeteciler ve onların uzantılarını besleyerek (açık açık söyleyeyim, para vererek) şunları yazdırdılar yoğun şekilde: "AK Parti bitmiş. AK Parti artık Eskişehir'de yok. Bakın bunun en büyük kanıtı çok uzun süredir Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlarını atayamıyor olması. Ha ha ha... Bitti işte, AK Parti bu şehirde bitti. Lay lay lom. Gürhan Albayrak bir ilçe başkanı işini atamayı da başaramadı. Salak salak, ha ha ha haa..."
Bu dalga geçen ifadelerin arasına, AK Partili olup da Gürhan Albayrak'ı eleştirenlerin (haklı-haksız, konumuz o değil) cümlelerini de serpiştirerek şu algıyı oluşturdular: Eskişehir'de AK Parti acınası durumda ve hiçbir etkisi kalmamıştır...
Gürhan Albayrak'ı eleştirip, onun başarısız olduğunu iddia eden AK Partililer, bu eleştirileri kendi düşüncelerine göre partilerini yükseltmek, yüceltmek için yapıyor. Oysa Gürhan Albayrak'ı göndermek için AK Parti'nin aşağılanmasını isteyen-müsaade eden Akp'liler ise farkında olarak ya da olmayarak AK Parti'ye zarar veriyor!
İşte benim, Milli İrade gazetesinin "İT" dediği kişiler bunlardır!
Bir il başkanını göndermek için partiyle dalga geçilmesini sağlamak ve/veya müsaade etmek için her şeyden önce akılsız olmak gerek zira. Siz, bugün Gürhan Albayrak'ı göndermek için AK Parti'yi küçültmeye kalkarsanız, yarın kendi istediğiniz kişi il başkanı olduğunda partiyi tekrar eski seviyesine getirmesi çok, ama çok zor olur...
***
Samimi ve dürüst AK Partili dostlardan bir ricam var: Lütfen, ama lütfen medyanın tamamını takip edin ve parti üzerinde oynanan oyunlara dikkat kesilin...
Her kim Gürhan Albayrak'ı açık açık eleştiriyorsa bilsin ki Gürhan Albayrak bu eleştirilerden ders çıkartıyor. Bunun en net kanıtı, bizzat kendimim...
Bugün attığım manşeti eleştiren birçok iyi insan, geçmişte Gürhan Albayrak'ı eleştirdiğim yazılarımı çok övmüştü. Gürhan Albayrak bu eleştirilerimi dinledi, yetmedi benimle konuştu ve o gün yaptığım eleştiriler içinde haklı olduğumu düşündüklerinin hepsini hayata geçirdi...
Emin olun sizlerin yaptığı eleştirilere de aynı şekilde yaklaşıyor...
Peki sizler, AK Parti'ye gönül vermiş insanlar, sizin Gürhan Albayrak eleştirilerinizi de kullanıp "AK Parti'yle dalga geçerek" bu şehirdeki AK Parti etkisini bitirmek isteyen "Akp'liler ve onların uşakları FETÖ artıklarının" yaptıklarını görmüyor, ne yapmak istediklerini anlamıyor musunuz?
"Aman Gürhan Albayrak'ı eleştirmeyin" diyen yok, "Gürhan Albayrak'ı eleştiriyormuş gibi görünüp AK Parti ile dalga geçmeye kalkmasın kimse" diyoruz...
Örnek verip huzurlarınızdan çekileyim...
Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlarının istifalarının istenmesi ile bugüne kadar yaşanan süreçte Gürhan Albayrak'ın hataları olabilir, hatalı olduğunu düşünenlere kim, niye "it" desin!
Ancak, "AK Parti o kadar bitik bir parti ki, iki ilçe başkanı atamayı bile beceremiyor" cümlesinin, Gürhan Albayrak eleştirisiyle uzaktan/yakından ilgisi yok!..
İlçe başkanlarını Genel Merkez atayacak...
"AK Parti, içerisinden Odunpazarı ve Tepebaşı'na atayacak nitelikte iki isim bile bulamıyor" cümlesinin neresi Gürhan Albayrak eleştirisi, a sevgili dostlar?
Ben, bu operasyon başladığından beri aynı cümleyi kuruyorum: "AK Parti kimseyi bulamadığı için değil, buraya atanacak nitelikte bin kişi olduğu için acele etmiyor, ince eleyip sık düşünüyor..."
Ben, herhangi bir AK Partiliyi eleştirmekle, AK Parti'yi eleştirmek, dalga geçmek ve zarar vermek arasındaki farkı çok iyi biliyorum. İşte bu yüzden "AK Parti'ye operasyon çektirmem" diyorum!
Peki siz sevgili dostlar, siz, partinize operasyon çekenler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Haberiniz var değil mi bu operasyon işinden?