Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi için verdikleri mücadeleyi de vurguladı.
“Arkeolojinin Altın Çağı”na Davet
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sempozyum ve serginin hayırlara vesile olmasını dileyerek şu ifadeleri kullandı:
“Gençlerimiz başta olmak üzere arkeolojiye ilgi duyan tüm vatandaşlarımı sergimizi ziyaret etmeye çağırıyorum. Tarihimize ışık tutan, medeniyet hazinemizi çok daha parlak şekilde aksettiren her iki organizasyonda da emeği geçenleri gönülden tebrik ediyorum.”
Erdoğan, tarih ve kültür mirasını korumak ve gelecek nesillere aktarmak için çalışan kazı ekiplerinden laboratuvar uzmanlarına, akademisyenlerden sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm arkeoloji camiasına teşekkür etti:
“Arazide ter döken kazı ekiplerimizden laboratuvar ve yayın birimlerimize, akademideki hocalarımızdan sivil toplum kuruluşlarımıza, eski zaman kâşiflerimizin tamamına selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.”
13 Bin 291 Eser Anavatanına Döndü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür varlıklarının korunması konusunda sadece yurtiçinde değil, gönül coğrafyasında ve dünyanın diğer bölgelerinde de mücadele verdiklerini belirterek, 2002 yılından bu yana tam 13 bin 291 tarihî eserin Türkiye’ye iade edildiğini açıkladı.
“Yurt dışına çıkarılan bu eserleri uzun yıllar süren bilimsel çalışmaların yanı sıra hukuki ve diplomatik girişimlerimizle ait olduğu topraklara, Anadolu’ya getirdik.”
Bu eserlerin sonuncusu olan ve 65 yıl önce yurt dışına kaçırılan Marcus Aurelius’un bronz heykeli, "Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi"nde sergileniyor.
“Sevr ile Köklerimizi Koparmak İstediler”
Erdoğan konuşmasında, tarihî eserlerin önemine değinirken, Sevr Anlaşması’na da dikkat çekti. Söz konusu anlaşmanın 421. maddesinde, antikalara dair Osmanlı kanunlarının ilgasını öngören bir hüküm bulunduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Yani tarihî ve kültürel mirasımız üzerindeki egemenliğimiz elimizden alınmak, medeniyet değerlerimiz ortadan kaldırılmak isteniyordu. Sevr’i yırtıp atarken aynı zamanda milletimizin kökleriyle bağını kesmeyi amaçlayan bu dayatmaları da boşa çıkardık.”
“Tarihî Misyonun Farkındayız”
Arkeoloji camiasının bu anlamda millî varlığa sahip çıkma konusunda tarihî bir sorumluluk üstlendiğini vurgulayan Erdoğan, bundan sonra da arkeoloji çalışmalarının destekçisi olacaklarını belirtti:
“Biz arkeoloji camiamızın emeklerinin, özveriyle yürüttüğü çalışmaların ülkemiz için taşıdığı önemin farkındayız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daima arkeoloji camiamızın yanında olacağız.”