Halifeliğin kaldırılmasının, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş uygarlıklar seviyesine yükselme hedefinin önünü açtığını söyleyen Akmen, alınan kararların şeriat kurallarına uygun olup olmadığını denetleyen Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığının kaldırılmasının din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılarak laik devlet anlayışının hakim kılınmasını sağlandığını vurguladı. Öğrenim Birliği Yasasının ise eğitimin din kurallarından koparılması ile aklı ve bilimi esas alan çağdaş eğitim modelinin esas alınmasını sağladığını ifade eden Akmen,‘‘ Devrim Yasalarının ardından geçen 96 yılın sonunda ise ‘Dindar ve kindar eğitim anlayışının’ hakim kılınmasıyla çocuklarımız eğitim sisteminin dışında bırakılmakta, tarikatların eline terk edilmektedir. MEB bazı tarikat ve dinci derneklerle protokoller imzalayarak henüz soyut düşünme alışkanlığını kazanmamış yaşlardaki çocuklarımızı çağ dışı bilgilerin etkisi altında bırakmaktadır. Geldiğimiz noktada yaşanan tüm zorluklara karşı devrim yasalarına büyük bir kararlılıkla sahip çıkacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.