Aykanat; TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında; Türkiye’nin en büyük şantiyesi 3. Havalimanındaki çalışma koşullarının zorluğunun, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun göstergesi olduğunu belirtti. Türkiye’deki çalışma koşullarının daha fazla sömürü için insanların hayatlarını hiçe saydığını iddia eden Aykanat, koşulların derhal düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. Aykanat, TMMOB ile SGK arasında yapılan asgari ücret protokolünün SGK tarafından tek taraflı feshedilmiş olmasının özlük haklarına yönelik bir saldırı olduğunun altını çizdi. Ardından, “Mayıs ayında çıkartılan İmar Affı yasasında yer alan bir madde ile teknik öğretmen, tekniker ve teknisyenlerin Yardımcı Kontrol Elemanı adı atında yapı denetim sistemine eklenerek, mühendislik mesleğinin uygulama alanlarından birisi daha farklı meslek gruplarına açılmıştır. Yapı denetim sisteme teknikerlere açılırken, KHK’lar ile hukuksuz biçimde kamudan ihraç edilen mühendis, mimar ve şehir plancılarının yapı denetim şirketlerinde görev yapmaları engellenerek bu arkadaşlarımızın yaşadığı mecburiyet daha da artmıştır” diye konuştu.
‘HALKIN İYİ MÜHENDİSLİK HİZMETİ ALMASI ENGELLENİYOR’
Mühendislik meslek alanına yapılan saldırıların bir türlü bitmediğini iddia eden Aykanat, yapı ruhsatlarındaki proje müelliflerinin imza gerekliliğinin kaldırıldığını ifade etti. Bu uygulamanın mühendislerin hak ve yetkilerini kaybetmesine sebep olduğunu vurgulayan Aykanat, şunları kaydetti: “Tüm bu düzenlemeler sadece meslek alanlarımızı hedef almakla kalmıyor, halkın iyi ve güvenli mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmeti almasını da engelliyor. Bu durumun toplumumuza maliyeti, daha güvensiz yapılar, daha fazla yıkım ve daha çarpık bir kentleşme olarak yansıyacaktır.”
‘BU SALDIRILAR KARŞISINDA SESSİZ KALMAYACAĞIZ’
Aykanat, Temmuz ayında yayınlanan 5 Numaralı Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nin, Devlet Denetleme Kurulu’nu bir denetleme organı olmaktan çıkararak adeta yargı organı biçiminde hareket etmesini sağladığını ifade etti. Bu düzenlemenin sadece meslek örgütünü hedef almadığını, ayrıca mahkemelere ait olan yargı yetkisinin alenen gasp edilmesi anlamına geldiğini belirten Aykanat, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Meslek alanımızı, meslektaşlarımızı ve meslek örgütlülüğümüzü hedef alan bu saldırılar karşısında sessiz kalmayacağız. 19 Eylül 1979’un 39’uncu yılında bir kez hatırlatmak isteriz ki, bu ülkenin onurlu ve direngen mühendis, mimar ve şehir plancıları vardır ve yaşanan bu haksızlıklara, bu saldırganlığa asla boyun eğmeyecektir.”
