Saadet Partisi eski Genel Başkan Yardımcısı Oya Akgönenç Muğisuddin'in vefatı nedeniyle kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Ateş, ekonominin gidişatı hakkında konuştu. Rahip Brunson’ın iadesini ardından krizin faturasının kime kesileceğinin merak konusu olduğunu belirten Ateş,‘‘ Esnaf kan ağlıyor, üretici kan ağlıyor insanlar evlerini zor geçindiriyor. İktidar bu işin altından şuana kadar Brunson’u bahane ederek kalktı.  Anladığımız kadarı ile bu krizin faturası her zamanki gibi üreticiye, esnafa, insanımıza kesilecek. Zenginler daha zengin fakirler daha fakir hale gelecek. Bu krizle mücadelenin tek bir yolu var israf ve yolsuzluğun önlenip üretim ekonomisine biran önce geçilmesidir. Yoksa zabıtaların polislerin dükkan dükkan gezip zam kovalaması ile bu krizin üstesinden gelemezsiniz’’ şeklinde konuştu. Danıştay 8. Dairesinin 'Öğrenci Andı' kararıyla ilgili de konuşan Ateş,‘‘ Danıştay’ın verdiği kararın sonuçlarını hep beraber  göreceğiz. "Mahkemenin aldığı bir karar varsa ona uyulur herhalde. Ama bir değişiklikte yapılabilir. Artık onu nasıl olacak hükümet takdir edecek galiba. Brunson’un tahliyesinden sonra yargımıza güvendiğimizi söylüyoruz ama andımız içinse siyaseti siyasetçi yapar, yargı siyasileşmemelidir diye açıklama yapılabiliyor’’ ifadelerini kullandı. Son olarak Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı hakkında konuşan Ateş,‘‘ Öncelikli temennimiz bu vahim olayın bir an evvel bütün yönleriyle araştırılıp, aydınlatılmasıdır. Ama bir faili meçhulü çözmek için sorulması gereken en önemli soru: “bu cinayet kimin işine yarar?” sorusudur. Cemal Kaşıkçı hangi bilgilere sahipti?  Sahip olduğu bilgiler yüzünden mi  öldürüldü?  En önemlisi de sahip olduğu bu bilgiler kimi ya da hangi ülkeleri rahatsız etti? Biz bu olay bahane edilerek Türkiye'nin başına yeni çoraplar örülmesinden endişe ediyoruz. İnşallah bütün sorular cevap bulur ve olay hiçbir tereddüde yer bırakmayacak bir şekilde çözülür’’ diyerek sözlerini noktaladı.